YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18496
KARAR NO : 2015/20723
KARAR TARİHİ : 16.11.2015
Tebliğname No : 2 – 2013/134883
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2011/278 (E) ve 2013/83 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulmayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz isteminin CMUK’nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE;
2- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmene yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a- Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca, işlediği suçun, hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlerdirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olup olmadığı konusunda uzman hekimden rapor alınmadan yazılı biçimde cezalandırılmasına karar verilmesi,
b- Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c- 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve suçu işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezasının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundun hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 16.11. 2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.