Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/18213 E. 2015/20888 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18213
KARAR NO : 2015/20888
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Tebliğname No : 13 – 2014/92657
MAHKEMESİ : Tire 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2013
NUMARASI : 2011/54 (E) ve 2013/35 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunumazlığının ihlali

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık V.. D.. ile D.. H.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz isteminin bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Suça sürüklenen çocuk R.. Ö.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun gözaltında geçirdiği sürenin, 5237 sayılı TCK’nın 63. maddesi uyarınca cezasından mahsup edilmesine ilişkin karar verilmemiş ise de bu hususun infaz sırasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
Sanık V.. D.. hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanık hakkında temel cezanın 5237 sayılı TCK’nın 116/1 maddesi uyarınca 6 ay olarak belirlenmesinden sonra aynı Kanun’un 119/1-c maddesi gereğince bir kat arttırım yapılarak 12 ay hapis cezası ile cezalandırılması yerine, sanığın 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayini, bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan 5237 sayılı TCK’nın 116/1. ve 119/1-c. maddeleri uyarınca hükmolunan ”1 yıl ” ifadesi çıkartılarak yerine ”12 ay” ifadesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık D.. H.. ile suça sürüklenen çocuk R.. Ö.. hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk R.. Ö.. hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçu ile ilgili olarak, suça sürüklenen çocuğun gözaltında geçirdiği sürenin, 5237 sayılı TCK’nın 63. maddesi uyarınca cezasından mahsup edilmesine ilişkin karar verilmemiş ise de bu hususun infaz sırasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Suça sürüklenen çocuk R.. Ö.. hakkında temel cezanın 5237 sayılı TCK’nın 116/1 maddesi uyarınca 6 ay olarak belirlenmesinden sonra aynı Kanun’un 119/1-c maddesi gereğince bir kat arttırım yapılarak 12 ay hapis cezası ile cezalandırılması yerine 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi, aynı Kanun’un 31/3 maddesi uyarınca yapılan 1/3 oranındaki indirim neticesinde hükmedilen 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin sonuç cezanın doğru olması nedeniyle bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanık D.. H.. hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçu ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK’nın 193. maddesi hükmüne aykırı olarak, aynı Yasa’nın 147 ve 191. maddeleri uyarınca sanığın sorgusu yapılmadan ve savunması alınmadan hakkında mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Kabule göre de, sanık D.. H.. hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan temel cezanın 5237 sayılı TCK’nın 116/1 maddesi uyarınca 6 ay olarak belirlenmesinden sonra aynı Kanun’un 119/1-c maddesi gereğince bir kat arttırım yapılarak 12 ay hapis cezası ile cezalandırılması yerine, sanığın 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayini,
3- Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk R.. Ö.. hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı Kanun maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 16/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.