Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/17657 E. 2015/19977 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17657
KARAR NO : 2015/19977
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/117650
MAHKEMESİ : Samsun 1. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2013
NUMARASI : 2011/746 (E) ve 2013/121 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2- Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nın 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK’nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması, Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmekte olup,mahkemelerin her türlü kararı gerekçeli olarak yazılacağı, gerekçenin yazımında CMK’nın 230. maddesi göz önünde bulundurulacağı, bu madde gereğince de,mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlere; delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda varsa, dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde

edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi; ulaşılan kanaat sonucunda suça sürüklenen çocukların hukuksal durumunun belirlenmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Dosya kapsamına göre, 12.11.2011 tarihinde suça sürüklenen çocuklar B.ve C. yer göstermesi sonucu düzenlenen tutanak içeriğine göre müşteki O.A. ve katılan N.. K..’nun araçlarından mazot çaldıklarını göstermeleri,suça sürüklenen çocukların mahkeme aşamasında savunmalarında yaptıkları hırsızlık eylemlerini polise gösterdiklerini diğer hırsızlık suçlamalarını kabul etmedikleri yönünde beyanlarına karşın hakkında beraat kararı verilen suça sürüklenen çocuk L.. K..’ın yer göstermesi üzerine düzenlenen tutanak içeriğine göre suça sürüklenen çocuklar B. ve C. müştekiler M.. Ö.. ve Z.. A..’a ait araçlardan mazot çaldıklarını beyan ederken sorgu zaptında L. yer gösterme tutanağını kendisine zorla imzalattıklarını yer göstermediğini beyan etmesi karşısında, suça sürüklenen çocukların iddianameye konu her olay bağlamında ayrıntılı savunmalarına başvurulmadan, tutanak düzenleyicilerinin beyanları tespit edilmeden ve Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/669E-9 K sayılı kararı ile soruşturması ayrı yürütülen müşteki M.. Ö..’a karşı suça sürüklenen çocuklar ile birlikte gerçekleştirdikleri hırsızlık suçundan mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar T. K. ve R. K. suça sürüklenen çocukların hırsızlık eylemleri yönünden tanık sıfatıyla beyanları tespit edilmeden, suça sürüklenen çocukların yer, zaman ve hangi mağdura karşı gerçekleştirdikleri açıklığa kavuşturulmamış soyut ikrarlarına dayanılıp müştekilerin araçlarından gerçekleşen mazot hırsızlığı eylemelerinin gerçekleştiriliş biçimine zaman, mekan bağlantıları çerçevesinde uyup uymadığı detaylı olarak irdelenmeden,delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin tek tek olgu bazında irdelenmeden, olayları net olarak açıklığa kavuşturan bir yöntemle senteze varılmadan suça sürüklenen çocuklar hakkında eksik kovuşturmayla yazılı şekilde gerekçesiz hükümler kurulması,
2-Suça sürüklenen çocukların, katılanlar N.. K.., M.. Ö.. ve müştekiler O.. K.., Z.. A.., M.. A..’a yönelik her bir eylemi nedeniyle ve her bir suça sürüklenen çocuk hakkında bağımsız biçimde değerlendirme yapılarak, denetime olanak sağlayacak ve infazda kuşkuya yer bırakmayacak şekilde, ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yazılı biçimde toplu uygulama yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232. maddesine aykırı davranılması,
3-Suça sürüklenen çocukların katılanlar N.. K.., M.. Ö.. ve müştekiler M.. A.., O.. K.., Z.. A.. ait park halindeki araçların katılanlar ve müştekilerin beyanlarına göre kilitli yakıt depolarının kilitleme mekanizmaları kırmak suretiyle gerekleştirdikleri hırsızlık eylemlerinin TCK’nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,

4-Adli sicil kayıtlarına göre suç tarihinde üç aydan uzun süreli kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmolunan hapis cezaların, TCK’nın 51. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde belirtilen suça sürüklenen çocukların “yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre suça sürüklenen çocukların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “.sabıkaları oldukları anlaşıldığından ..” TCK 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin istem gibi BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.