Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/16606 E. 2015/20824 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16606
KARAR NO : 2015/20824
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/35042
MAHKEMESİ : Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2011/434 (E) ve 2012/1379 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Olay tarihinde mağdurun yolda yürüdüğü esnada arkadan bisiklet ile gelen bir şahsın mağdurun boynundaki kolyeyi çekip aldığı, olay yerinden uzaklaşırken mağdurun bağırması üzerine bir vatandaşın kaçan şahsın önüne geçip bisikleti tuttuğu ve yere düşen şahsın olay yerinden kaçtığı, aynı gün kollukça yapılan araştırmada mağdurun verdiği eşgale uyan sanığın yakalandığı ve yaptırılan teşhiste mağdurun sanığı teşhis ettiği, ancak yargılama aşamasında alınan beyanında, altın zincirini çalan şahsın huzurdaki sanık olmadığını, olaydan sonra şoka girdiğini, sanık sakallı olduğu için bu işi kendisinin yaptığına inandığını ancak şuanda sanığı inceleyince hırsızlığı işleyen kişinin sanık olmadığına emin olduğunu beyan ettiği, soruşturma aşamasında olay yeri inceleme ekibince bisiklet üzerinden alınan svapların inceleme yapılmak üzere Ankara Jandarma Kriminal Dairesine gönderildiği, Kriminal Dairesince yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 13/08/2012 tarihli raporunda, “bisikletin sağ ve sol tutma kollarından alındığı belirtilen leke numuneleri DNA izalosyon çalışmasına cevap vermediğinden şüpheli S.. G..’den alındığı belirtilen kan numunesinden elde edilen DNA profili ile mukayesesi yapılamamıştır.” şeklinde belirtildiği, Ankara Kriminal Polis Laboratuvarının 27/09/2012 tarihli raporunda ise şüpheli S.. G..’den alınan kan örneğinden elde edildiği belirtilken DNA profili ile İstanbul Kriminal Polis Laboratuvar Müdürlüğü’nün İst. BYLŞ.2006/00186 sayılı uzmanlık raporunda belirtilen genotip arasında uyum bulunduğunun belirtildiği, ancak Ankara Kriminal Polis Laboratuvarının raporunda belirtilen DNA profilinin bisikletin sağ ve sol tutma kollarından
alınan numunelerden değil şüpheli S.. G..’den alınan kan örneğinden elde edildiğinin belirtilmesi karşısında, tebliğnamenin bozma isteyen düşüncesine katılınmamıştır.
Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA, 16/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.