Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/16338 E. 2015/20647 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16338
KARAR NO : 2015/20647
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/110397

MAHKEMESİ : Vezirköprü Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2010/101 (E) ve 2012/342 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşulları oluşmadığı halde hırsızlık suçundan hüküm kurulurken cezasından TCK’nın 168. maddesi gereğince indirim yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 151/1 ve 31/3 maddeleri uyarınca belirlenen 2 ay 20 gün hapis cezasından aynı Kanun’un 62. maddesi ile 1/6 oranında indirim yapılarak 2 ay 6 gün hapis cezası yerine, hesap hatası sonucu 2 ay 2 gün hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini,
2-Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmeyen ve fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının TCK’nın 50/3. maddesi gereğince aynı maddenin 1.fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunun gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.