Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/15701 E. 2015/20433 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15701
KARAR NO : 2015/20433
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/46182

MAHKEMESİ : Akhisar 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2012
NUMARASI : 2012/737 (E) ve 2012/1543 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın ifadesinde, aracın kapısını kilitleyerek park ettiğini daha sonra aracın yanına geldiğinde aracın sol orta camının zorlanarak açıldığını tespit etiğini beyan etmesi, suça sürüklenen çocuğun savunmasında da aracın sürgülü camını ittirmek suretiyle açarak içeri girdiğini belirtmesi ve olay yeri inceleme tutanağında aracın kapı kilitlerinde zorlama olmadığının belirtilmesine göre suça sürüklenen çocuk hakkında 5237sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca ceza tayininde bir isabetsizlik görülmemiş, kabule göre, suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesinin aynı Kanun’un 168/1. maddesinden önce uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
1-CD inceleme tutanağında, hırsızlığın saat 21.07 de olduğunun belirtilmesine rağmen suça sürüklenen çocuğun Cumhuriyet savcılığındaki ifadesinde saat 23.00 sıralarında hırsızlık yaptığını beyan etmesi ve suçun işlendiği tarihte güneşin batış saatinin yaz saati uygulaması da nazara alınarak saat 20.13 olduğu dikkate alındığında kameradaki saatin doğru olup olmadığının araştırılarak suç saatinin kesin olarak belirlenerek suçun geceleyin işlenip işlenmediğinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
2-Suça sürüklenen çocuğun suça konu CD çaları sattığı yeri söyleyerek katılana iadesini sağlamışsa da; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 Esas -2013/106 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden suça sürüklenen çocuğun, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden, üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri söylemesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak katılana iade edilmiş olması da 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi kapsamında suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gereğince aleyhe bozma yasağı gözetilerek hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.