YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/14975
KARAR NO : 2015/17282
KARAR TARİHİ : 06.10.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
a)Suça sürüklenen çocuklar …. ve …. hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme, suça sürüklenen …. hakkında her iki mala zarar verme suçları ile 01.04.2012 tarihli işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde:
Doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz isteğinin CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
b)Suça sürüklenen çocuk …. hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde:
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Erteli 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası için 1 yıl denetim süresi belirlenmesi suretiyle TCK’nın 51/3. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, denetim süresinin 1 yıl 1 ay 10 gün olarak belirlenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA;
c)Suça sürüklenen …. hakkında hırsızlık, …. hakkında ise her iki hırsızlık ve 22.04.2012 tarihli işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde ise:
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk ….’in 01.04.2012 ve 22.04.2012 olmak üzere iki ayrı tarihte, katılana karşı aynı suç işleme kararının icrası kapsamında hırsızlık suçunu işlediği ve bu nedenle bir kez TCK’nın 142/1-b, 143 ve 43. maddeleri gereği cezalandırılması gerektiği gözetilmeden 2 kez mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle hakkında fazla ceza tayini,
2-Suça sürüklenen çocuk …. hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Suça sürüklenen çocuk …. hakkında hırsızlık, …. hakkında ise işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından yapılan uygulamalarda suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan ve daha önce hapis cezasına mahkum olmayan suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalarının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında sayılan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunması,
4-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11. maddesine göre, aynı kanunun 5. maddesinde düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin ceza sorumluluğu olmayan çocuklar hakkında uygulanabileceği, bu bağlamda ceza sorumluluğu olan suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanma koşullarının bulunmadığının nazara alınmaması,
5-İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun zarar oluşumuna elverişli bulunmadığı ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk …. hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “zararın giderilmediği” biçimindeki yetersiz gerekçe ile bu suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken kazanılmış hakkın gözetilmesine, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.