Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/14218 E. 2015/15052 K. 09.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/14218
KARAR NO : 2015/15052
KARAR TARİHİ : 09.09.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesine göre kısa süreli hapis cezaları ertelenen kişiler hakkında aynı maddenin 1. fıkrasının uygulanamayacağı düzenlenmiş ise de sanıklar …, …, …, … hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının TCK’nın 49/2. maddesi gereğince kısa süreli olmadığı, bu nedenle 53. maddesinin 3. fıkrasına göre, mahkum oldukları uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında aynı kanun maddesinin 1. fıkrası (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin uygulanamayacağı gözetildiğinde sanıkların kendi alt soyu dışındaki kişiler hakkında velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmasının koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemiş ise de, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün olduğundan ve sanık …’nin sabıka kaydında üç aydan fazla hapis cezası bulunduğu halde sanık hakkında mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından verilen cezanın ertelenmesine karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
I-) Sanık … hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
Sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, 5271 sayılı CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararın temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı CMK’nın 264.
maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, sanık müdafiinin dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline istem gibi İADESİNE,
II-) Sanıklar … ve … hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
III-) Sanıklar …, … hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından sanık … hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından , sanıklar … ve … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere
yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
1-) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 21.01.2014 tarihli ve 2013/2-686 E., 2014/19 K. sayılı kararında belirtildiği gibi mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı tanışır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilmemesi gerektiği, ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçunun oluşacağı, somut olayda sanıkların düz kontak yaparak yakınana ait motosikletleri çaldıklarının anlaşılması
karşısında sanıkların eylemlerinin sadece hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun hukuki nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek ayrıca mala zarar suçundan da hüküm kurulması,
2-) Sanıklar …, … ve …’nun aşamalarda alınan tüm savunmalarında atılı suçları işlemediklerini savunmaları karşısında; sanıklar …’ın soyut suç atması dışında sanıkların yüklenen suçu işlediklerine dair, cezalandırılmalarına yeterli, her türlü kuşkudan uzak, hukuka uygun, kesin ve inandırıcı kanıtların neler olduğu gösterilip tartışılmadan yetersiz gerekçeyle hükümlülüklerine karar verilmesi,
3-) Kabule göre de; soruşturma evresinde sanıklardan …’nun şikayetçiye ait motosiklerden birinin sakladıkları yeri göstermek suretiyle katılana iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; kısmi iadenin gerçekleştiği kabul edilerek, kısmi iadeye rızasının bulunup bulunmadığı şikayetçiden sorulup sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, …, …, …’ın ve sanık …. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.