Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/1381 E. 2015/1990 K. 09.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1381
KARAR NO : 2015/1990
KARAR TARİHİ : 09.02.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanığın müştekiler …, ….. ve . … karşı işlediği hırsızlık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağının belirtilmesi karşısında, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde cezanın infazından sonra sanık hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları, bu itibarla yerinde görüldüğünden; hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; cezanın infazından sonra bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin bölümün hükümden çıkartılmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik
tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında katılan .. . ile müştekiler …… ve ….’a karşı işlediği hırsızlık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a-Oluşa ve dosya içeriğine göre, hükümden önce öldüğü anlaşılan …. ile birlikte sanığın, her dört katılan ve müştekilere karşı aynı gün farklı saat ve adreste benzer mahiyetteki eylemlerinde, bankadan emekli maaşını alıp çıkan katılan ve müştekilerin yanlarına …..’un yaklaşıp kendini tanıtarak bir sohbet konusu bulup birlikte yürüdüğü, bir süre sonra mağdurların görebileceği şekilde eğilip yerden aldığı mendilin içindeki parayı paylaşmayı teklif ettiği, bu sırada yanlarına gelerek parasını kaybettiğini söyleyen sanık …..’a, müştekiler ve katılandan paralarını çıkarıp göstermelerini istediği, ardından sanığın kendisine gösterilen paraların, çalınan paralar olmadığını söyleyerek paraları alıp gazete kağıdına sardıktan sonra iade ettiği ve sanıkların olay yerinden ayrılmalarından sonra gazete kağıdını kontrol eden müştekiler ve katılanın paralarının çalındığını fark etmeleri şeklinde gerçekleşen olaylarda hileli davranışlarla katılan ve müştekileri aldatıp kendisine haksız çıkar sağlayan sanığın eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nun 157.maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde aynı Kanu’nun 142/2-b maddesi ile hüküm kurulması,
b-Kabule göre de;
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağının
belirtilmesi karşısında, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde cezanın infazından sonra sanık hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.