Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/13664 E. 2015/17343 K. 06.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13664
KARAR NO : 2015/17343
KARAR TARİHİ : 06.10.2015

MAHKEMESİ : Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suça sürüklenen çocuğun iddianamenin kabul edildiği tarih itibariyle on sekiz yaşını tamamladığı, bu bakımdan kendisine CMK’nın 150/2. maddesi gereğince müdafii atanmasında zorunluluk bulunmadığı, suça sürüklenen çocuğun 30/03/2012 tarihinde yaptığı savunmasında müdafii talep ettiğine veya atanan müdafii için onay verdiğine dair açıklık bulunmadığı, ayrıca atanan müdafiinin yüze karşı 23/10/2012 tarihinde verilen kararı bir haftalık süreden sonra 31/10/2012 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafii olarak atanan Av. ….’nın temyiz isteminin yetki ve süre yönünden CMUK’nın 317. maddesi uyarınca, isteme aykırı olarak REDDİNE,
Suça sürüklenen çocuk ….’ın öğrenmekle hükmü süresinde temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede;
Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre hükmün; 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. madde uyarınca hüküm tarihi itibariyle temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuğun müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan CMUK’nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun kilitlenmek suretiyle park edilen kamyoneti, kelebek camını kırıp düz kontak yapmak suretiyle çalmasından ibaret eyleminin TCK’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden aynı Kanun’un 142/1-e maddesiyle hüküm kurulması, her iki suç yönünden öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının aynı olması nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Suça sürüklenen çocuğun iddianamenin kabul edildiği tarih itibariyle on sekiz yaşını tamamladığı, bu bakımdan kendisine CMK’nın 150/2. maddesi gereğince müdafii atanmasında zorunluluk bulunmadığı, suça sürüklenen çocuğun 30/03/2012 tarihinde yaptığı savunmasında müdafii talep ettiğine veya atanan müdafii için onay verdiğine dair açıklık bulunmadığı, bu bakımdan yöntemine uygun olarak atanmayan müdafie ödenen avukatlık ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına karar verilemeyeceği gibi suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere CMK’nın 150/2. maddesi gereğince görevlendirilen zorunlu müdafie ödenmesi gereken avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmemesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, 294,00 TL’den ibaret avukatlık ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.