Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/13449 E. 2015/15018 K. 08.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13449
KARAR NO : 2015/15018
KARAR TARİHİ : 08.09.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü :
I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre hükmün; 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. madde uyarınca hüküm tarihi itibariyle
temyizi mümkün olmadığından, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan CMUK’nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II- Hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Hırsızlık suçu nedeniyle mağdurun 380 TL zararının oluştuğunu ifade etmesi, sanığın talimat duruşmasında istenildiği takdirde zararı ödeyebileceğini belirtmesi karşısında, sanığa ödenmesi gereken miktarla ilgili bir ödeme yeri gösterilip makul bir süre de
tanınıp sonucuna göre hakkında TCK’nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Hırsızlık suçundan hüküm kurulurken, TCK’nın 62. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak hapis cezasının 2 yıl 1 ay yerine 1 yıl 13 ay olarak belirlenmesi,
4- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 esas ve 2009/13 karar sayılı kararında belirtildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirken mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararın esas alınması, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli bir suç olmadığı, suç tarihinde kayden sabıkasız olan sanık hakkında CMK’nın 231/6-b maddesinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, sanığın suç tarihinden sonra işlediği suçlar nedeniyle verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar nedeniyle “Sanığın adli sicil kayıtları itibariyle daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum edilmiş olması nedeniyle şartlar oluşmadığından” biçimindeki yasal ve dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
5- Sanığın 09/03/2012 tarihli talimat duruşmasında, hakkında lehine olan kanun hükümlerinin uygulanmasını istediği, işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken, TCK’nın 50. maddesinin TCK’nın 51. maddesine göre daha lehe olduğu, bu
bakımdan öncelikle TCK’nın 50. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına dair bir karar verilip maddenin uygulanmaması halinde gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine 08/09/2015, gününde oybirliğiyle karar verildi.