Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/1305 E. 2015/1835 K. 04.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1305
KARAR NO : 2015/1835
KARAR TARİHİ : 04.02.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-) 5271 sayılı CMK’nın 196/2. maddesi uyarınca sorguları yapılmadan önce ifadelerini yargılamayı yapan mahkeme huzurunda vermek isteyip istemedikleri hususu sorulmadan istinabe yoluyla alınan ifadeleri ile yetinilerek sanıkların savunma hakkının kısıtlanması,
2-) Mağdurun anlatımlarına göre suçun 27.08.2009 günü işlendiği gözetilmeden gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği tarihin “04.06.2009” şeklinde yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c. maddesine aykırı davranılması,
3-) Sanık ….’nın adli sicil kaydı incelendiğinde tekerrüre esas alınan Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/235 – 437 sayılı ilamının 27.02.2006 tarihinde infaz edildiğine dair bilgiler olduğu, buna karşılık dosyada bulunan onaylı örneğinde söz konusu ilamın 13.12.2006 tarihinde infaz edildiğinin belirtilmiş olması karşısında, tekerrüre esas alınan ilamın infaz tarihi konusunda adli sicil kayıtları ile ilgili mahkemeden gelen yazılar arasındaki çelişkiler giderildikten sonra sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanma olanağının araştırılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
4-)Sanık …. ile ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde sayılan nesnel (objektif) ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, 765 sayılı TCK’nın 95/2. maddesine göre ”cürüm ile mahkum olan kimse hüküm tarihinden itibaren 5 sene içinde işlediği diğer bir cürümden dolayı evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya yahut hapis veya ağır hapis cezasına mahkum olmazsa, cezası tecil edilmiş olan mahkumiyeti esasen vaki olmamış sayılır” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık ….’a ait adli sicil kaydında yer alan İzmir 1.Sulh Ceza Mahkemesince verilen 10.04.2001 gün 821-464 sayılı ve Marmaris Sulh Ceza Mahkemesince verilen 02.04.2001 gün 321-394 sayılı önceki ertelenmiş mahkumiyet kararlarının, incelenen dosyadaki suç tarihi itibariyle ortadan kalktığı, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nın 231/6-a. maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel (objektif) koşulunun bulunduğu, aynı Yasa’nın 231/6-c. maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat verici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zarar olduğu, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda mağdurun hırsızlık suçundan doğan zararının giderildiği gözetilerek, sanık Hülya hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b).bendinde belirtilen, “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken “sabıkalı olduğu” biçimindeki yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
5-)Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık ….. hakkında belirlenen cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, 5237 sayılı TCK’nın 51/1. maddesinin (b) bendinde belirtildiği gibi “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşup oluşmadığının” irdelenmesi gerekirken “sanığın sabıkalı olduğu” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.