YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12422
KARAR NO : 2015/13842
KARAR TARİHİ : 06.07.2015
MAHKEMESİ : … Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmak, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli kararın, sanık …in cezaevinden gönderdiği 29.12.2011 tarihli dilekçeyle bildirdiği son adresi yerine, daha önce sorgusunda bildirdiği adresine yapılması nedeniyle yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu ve hükmü öğrenmekle 15.04.2013 tarihinde süresinde temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık … hakkında konut dokunulmazlığını bozmak suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, 5560 sayılı Kanunla değişik CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrası uyarınca itirazı kabil kararlardan olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından, 5271 sayılı CMK’nın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından sanığın dilekçesi bu suç yönünden itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
Oluşa ve dosya içeriğine göre sanık …’nın yurt dışında olduğunu bildiği müşteki …’ın evine girip yaklaşık 1 ay kadar gece gündüz aralıksız kalması şeklindeki eylemi nedeniyle konut dokunulmazlığını bozmak suçundan 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, sanığın müştekiler …’a karşı 17.08.2008 ve 09.02.2009, …’e karşı da 24.01.2009 ve 08.02.2009 tarihlerinde işlediği eylemlerin aralarındaki zaman dilimi dikkate alındığında iki ayrı suç olarak kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık savunması ve dosya içeriğine göre eylemlerin tamamının geceleyin işlendiğinin anlaşılması ve sanığın 24.01.2009 tarihinde müşteki ….’a ait kahvehaneye girip çalacak bir şey bulamadan işyerinden ayrıldığı, kovuşturma aşamasında tekrar ettiği soruşturma aşamasındaki beyanıyla anlaşılmakla hırsızlığa teşebbüs suçundan mahkumiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden ve sanığın müşteki …’e karşı işyeri dokunulmazlığını bozmak suçundan hüküm kurulurken uygulama maddesinin 116/2-4 yerine, 116/1-4 olarak gösterilmesinin suç adının doğru yazılması ve cezanın doğru belirlenmesi karşısında bu hatanın mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak görüldüğünden tebliğnamedeki bu yöndeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
Sanık … hakkında müşteki …’a karşı 17.08.2008 tarihinde işlediği hırsızlık ve müşteki …’e karşı işlediği hırsızlık(iki kez)suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık … hakkında müşteki …’ın evinde 10.01.2009- 08.02.2009 tarihleri arasında kaldığı sırada ev eşyalarını sanıklar … ve …’e satması nedeniyle hırsızlık suçundan (iki kez) kurulan mahkumiyet hükümleriyle, konut dokunulmazlığını bozmak (2 kez), işyeri dokunulmazlığını bozmak (3 kez), mala zarar verme (iki kez) ve müşteki …’a karşı işlediği hırsızlık suçundan sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
1-Oluşa ve dosya içeriğine göre sanık …’nın müşteki …’ın evinden bir kaç gün ara ile önce sanık …’e evdeki mini fırın, televizyon ve sehpasını, …’a da uydu alıcıyı satması şeklindeki eylemleri nedeniyle aradaki zaman aralığı ve olayın oluş şekli dikkate alındığında hırsızlık suçundan ceza verilip 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesiyle artırılması yerine eylemlerin iki ayrı suç olarak kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanığın adli sicil kaydındaki 3 ayda fazla hapis cezasına ilişkin mahkumiyetinin kesinleşme tarihinin yargılamaya konu suçların suç tarihlerinden sonra olduğu ve ertelemeye engel teşkil etmediği gözetilmeden sanık …’nın sanık … ile birlikte işlediği hırsızlık suçu hariç olmak üzere diğer suçlar yönünden hükmolunan 2 yıl ve daha az hapis cezalarının, ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken “erteleme hükümlerinin uygulanmasına yasal olarak yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması,
3-Sanığın müşteki…’a ait kahvehaneye hırsızlık kastıyla girip bir şey bulamadan ayrıldığı olayda sanığın işyeri dokunulmazlığını bozmak suçundan mahkumiyeti yerine konut okunulmazlığını bozmak suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Sanık …’nın 24.01.2009 tarihinde müştekiler…. ve ….’e karşı işlediği işyeri dokunulmazlığını bozmak suçlarının suç tarihleri itibariyle 19/12/2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın uzlaşma kapsamında kalan suçlar arasında sayılması ve düzenlenen uzlaştırma formlarına göre sanık ve müştekilerin uzlaşmak istediklerinin anlaşılması karşısında 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri uyarınca bu suçlar yönünden uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı biçimde karar verilmesi,
5-Sanık …ın müşteki …’a ait eşyaları ev sahibi olmadığını bildiği sanık …’dan satın alması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 165. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
6-Kabule göre de;
a-Sanık … hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan 5237 sayılı TCK’nın 165. maddesinin uygulanması istemiyle kamu davası açıldığı halde ek savunma hakkı verilmeden hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 1412 sayılı CMUK’nın 226.maddesine aykırı davranılması,
b-5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesi uyarınca; mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık Ramazan hakkında aynı Kanun maddesinin 1. fıkrası (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 06.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.