Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/1234 E. 2015/1131 K. 28.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1234
KARAR NO : 2015/1131
KARAR TARİHİ : 28.01.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-)Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ;
Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, 5271 sayılı CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı CMK’nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline istem gibi, İADESİNE,
II-)Sanık … hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen, velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde öngörülen velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-)Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında hırsızlık ve mala zarar verme ve suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık , mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-)Suça sürüklenen çocukların, savunmalarında birbirlerini suçlayıcı beyanlarda bulunmaları karşısında, aralarında menfaat çatışması olduğu gözetilerek, 5271 saylı CMK’nın 152. maddesi uyarınca ayrı ayrı müdafi tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-)Suç tarihinde 18 yaşından küçük olup daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk S.. Ö.. hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından, suça sürüklenen çocuk … hakkında hısızlık ve mala zarar verme suçlarından, suça sürüklenen çocuk … hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
3-)Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet hükmü kurulurken, Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-)Suç tarihinde 12–15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk …’un, 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca, işlediği suçun, hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olup olmadığı konusunda uzman hekimden rapor alınmadan yazılı biçimde cezalandırılmasına karar verilmesi,
5-)Hüküm tarihinden önce suça sürüklenen çocuk …’ın Aksaray 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.05.2010 tarihinde kesinleşen 2009/465 esas ve 2010/14 karar sayılı kararı ile doğum tarihinin 01.07.1993 olarak düzeltildiğinin anlaşılması karşısında suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından TCK.nun 31/3 maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılması gerekirken aynı Kanun’un 31/2. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini,
6-)Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan verilen 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının ertelenmesi nedeniyle belirlenen denetim süresinin ceza miktarından az olamayacağı gözetilmeden, bir yıl denetim süresi belirlenerek TCK’nın 51/3. maddesine aykırı davranılması,
7-)Suça sürüklenen çocuk … hakkında mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK’nın 151/1 ve 31/3 meddeleri uyarınca verilen 2 ay 20 gün hapis cezasının aynı Yasa’nın 62. meddesi uyarınca 1/6 oranında indirilmesi sırasında, hesap hatası sonucu 2 ay 6 gün hapıs cazası yerine, 2 ay 7 gün hapis cezasına hükmedilmesi süretiyle sanığa fazla veza tayıni,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.