Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/10503 E. 2015/11243 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10503
KARAR NO : 2015/11243
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Suça sürüklenen çocuğun savunması alınmadan ve müdafiinin 27.11.2012 havale tarihli mazeret dilekçesi hakkında karar verilmeden yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm kurularak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca işledikleri tüm fiillerin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeden sadece hırsızlık suçu yönünden düzenlenen rapor ile yetinilerek eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Suça sürüklenen çocuğun işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu sanıkla birlikte işlediği anlaşıldığı halde 5237 sayılı TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
4- Daha önce hapis cezasına hükmedilmemiş ve suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan tayin edilen bir yıldan az süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesine göre, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Dosya kapsamına göre sanık …’in hırsızlık suçuna doğrudan katıldığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 37/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile aynı Kanun’un 39/2-c maddesi ile uygulama yapılması,
6- Müştekinin yargılama aşamasında alınan beyanında suça konu bilgisiyarın olaydan birkaç gün sonra sanık….’in kardeşi tarafından iade edildiğini ve şikâyetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, kısmi iadeye muvafakati olup olmadığı müştekiden sorularak sonucuna göre sanık…. hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4 maddesinin uygulanma ihtimalinin tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca yeni hükümler kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 01/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.