Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2014/10173 E. 2015/11560 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10173
KARAR NO : 2015/11560
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

Tebliğname No : 2 – 2013/37288
MAHKEMESİ : Akhisar 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/11/2012
NUMARASI : 2011/633 (E) ve 2012/887 (K)
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Sanık S. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesi;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA,
II- Sanıklar hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve sanık Tahsin hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesi;
1- Sanıkların yakalandıklarında suça konu eşyaların bir kısmını iade ettikleri, kalan kısmına ilişkin de sattığı kişiyi söyleyerek tamamının katılana iadesini sağlamışlarsa da; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 Esas -2013/106 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanıkların, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden, üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak mağdura iade edilmiş olması da TCK’nın 168. maddesi kapsamında sanıklar tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabul edilemeyeceği, ancak sanıklar tarafından ellerindeki eşyaları iade ederek kısmi iadeyi sağladıkları anlaşıldığından kısmi iade nedeniyle katılanın rızası sorularak TCK’nın 168/4. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 168/1. maddesinin sanık hakkında uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,

2- Konut dokunulmazlığını bozma suçunu sanıkların birlikte işlediğinin anlaşılması karşısında TCK’nın 119/1-c maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk Tahsin hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK.nun 50. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı kanun maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 04/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.