Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2013/30456 E. 2015/202 K. 20.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/30456
KARAR NO : 2015/202
KARAR TARİHİ : 20.01.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuk … hakkındaki yargılamanın 5271 sayılı CMK’nın 185. maddesine aykırı biçimde açık yapılması ve hükmün açık oturumda tefhim olunması telafisi mümkün görülmediğinden, adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk …’ın 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca suç tarihinde işlediği hırsızlık fiilinin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve bu fiil ile ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin uzman hekimden rapor alınması gerektiği gözetilmeden, Reşadiye Devlet Hastanesinde görevli konusunda uzman olmayan pratisyen hekim tarafından düzenlenen 28.04.2011 tarihli rapor ile yetinilmek suretiyle hüküm kurulması,
2- 5237 sayılı TCK’nın 142/2-b maddesinde belirtilen “özel becerinin” elde veya üstte taşınan eşyanın alınmasına yönelik olduğu, oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın kontör satın almak bahanesiyle girdiği mağdura ait iş yerinde alışverişi tamamlamasının ardından, satın aldığı kontörün pahalı olduğunu bahane ederek tartışma çıkardığı, bunun üzerine mağdurun sanıktan aldığı 200 TL parayı iade edip, kontör ve para üstünü iade etmesini istediği, diğer sanık …’ın mağdurun dikkatini dağıttığı sırada …’in mağdura iade edeceği paranın içerisinden bir adet 50 TL banknotu çekerek alıp, mağdura ait parayı 50 TL eksik iade etmek biçiminde gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminin TCK’nın 142/1-b maddesindeki “bina dahilinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık” suçuna uyduğu gözetilmeden, hatalı nitelendirme sonucunda aynı Yasa’nın 142/2-b maddesi uyarınca sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulması,
3- Suçu işlediği sırada 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk … hakkında, TCK’nın 53/4. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmolunamayacağının gözetilmemesi,
4- Sanık …’nin kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması,
5- Suça sürüklenen çocuk … hakkında, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
6- Tutuklu sanık …’nin cezaevine sevki için sarf edilen 200.00 TL yargılama giderinin sanıktan tahsil edilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ile suça sürüklenen çocuk … ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.