Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2013/15592 E. 2013/16373 K. 18.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15592
KARAR NO : 2013/16373
KARAR TARİHİ : 18.06.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını bozmak, Mala zarar vermek
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
O yer Cumhuriyet savcısının 27.02.2012 günlü “yazılı emir” başvurusunun Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 05.04.2012 günlü yazısı ile “hükmün usulüne uygun tebliğ olunmayıp kesinleşmediği” gerekçesi ile kabul edilmediği ve O Yer Cumhuriyet Savcısının kabul görmeyen yazılı emir başvurusundan başka temyiz yasa yolu isteminin bulunmadığı anlaşılmakla, usulüne uygun yapılan tebligat sonrasında sanık tarafından yapılan 26.04.2012 tarihli temyiz istemi üzerine yapılan inceleme neticesinde;
17.02.2011 olan hüküm tarihinin gerekçeli karar başlığında 18.02.2011 olarak hatalı yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışı olarak kabul edilmiş, temyiz olunmayarak 24.12.2004 tarihinde kesinleşen sanık hakkındaki Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30.12.2003 günlü, 2002/895 esas, 2003/1560 karar sayılı ilamının, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03.11.2009 günlü, kesinleşen hükmün 5237 sayılı TCK hükümleri yönünden yeniden değerlendirilmesi istemi üzerine yapılan uyarlama yargılamasının amacı ve özellikleri itibari ile tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.
A- İş yeri dokunulmazlığını bozmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İş yeri dokunulmazlığını bozmak suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği gerekçesi ile arttırım yapılırken uygulama maddesinin TCK.nun 119/1-c maddesi yerine, 116/1-c olarak hatalı yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiş, hükümlünün “iş yeri dokunulmazlığını bozmak” suçunu temyiz incelemesi dışındaki diğer hükümlüler ile birlikte işlediğinin anlaşılması karşısında ; 5237 sayılı TCK.nun 119/1-c maddesinin uygulanması gereken hallerde atılı suçun uzlaşmaya tabi olmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma düşüncesine katılınmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA,

B- Hırsızlık ve mala zarar vermek suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak
1- 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca hırsızlık suçundan hüküm kurulurken temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi karşısında; aynı Yasanın 143/1. maddesi uyarınca arttırım yapılırken yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden en üst oranda arttırım yapılması,
2- Hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK.nun sırasıyla 142/1-b, 143/1. maddelerinin uygulanması neticesinde belirlenen 2 yıl 8 ay hapis cezasından “sanığın duruşmalardaki iyi hali nedeni” ile aynı Yasa’nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken 2 yıl 2 ay 20 gün yerine, 2 yıl 4 ay 20 gün ceza tayin olunarak fazla cezaya hükmedilmesi,
3- Dosya içeriğine, toplanan delillere göre hükümlünün suç tarihi itibari ile eylemine uyan 765 sayılı TCK.nun 493/1-son maddesine göre lehe olduğu anlaşılan ve kabul edilen 5237 sayılı TCK.nun aynı suça uyan 142/1-b, 143/1, 116/2-4, 119/1-c maddelerinin yanı sıra yakınanın şikayetinin devam etmesi karşısında aynı Kanunun 151/1. maddesine uyan mala zarar vermek suçunun suç tarihi itibariyle uzlaşmaya tabi olduğu gözetilerek 5271 sayılı CMK’nun 253 ve 254. maddeleri gereğince mala zarar vermek suçundan uzlaşma işlemleri yapılmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlünün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 18.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.