Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2012/7106 E. 2013/28210 K. 02.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/7106
KARAR NO : 2013/28210
KARAR TARİHİ : 02.12.2013

Tebliğname No : 2 – 2010/195459
MAHKEMESİ : Kırkağaç Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/04/2010
NUMARASI : 2009/365 (E) ve 2010/199 (K)
SUÇ : Hakaret, Kasten yaralama, Tehdit

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Soruşturma aşamasında beyanı alınan ve olayla ilgili bilgi ve görgüsü olduğu anlaşılan tanık A.. N.. E..’in beyanı alınmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında sair tehdit suçundan temel ceza tayin edilirken teşdiden ceza verildiğinin belirtilmediği gibi, hükmün gerekçe kısmında “suçun işleniş biçimi, kastının ve meydana gelen zararın az oluşu” şeklinde lehe gerekçe gösterilerek ceza tayin edildiği belirtildiği halde alt sınırdan uzaklaşılarak 3 ay hapis cezasıyla mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle, gerekçeyle ceza arasında çelişki yaratılması,
3-Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 5237 sayılı TCY.nın 50/1-f maddesine göre sanık hakkında “mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya” şeklinde tedbire çevrilebileceği belirtildiği halde, infazı kısıtlar şekilde tayin olunan hapis cezasının “haftada bir gün yardımcı hizmetler sınıfında çalıştırılmasına” şeklinde seçenek yaptırıma çevrilmesi,
4-5237 sayılı TCK.nun 58/6. maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı, öngörülmektedir. Aynı Yasanın 7. fıkrası uyarınca da hükümlük kararında bu durumun belirtilmesi gerekmektedir.
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 sayılı Kanunun 108. maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede 5237 sayılı TCK.unun 50/1-f maddesindeki seçenek yaptırımlardan kamuya yararlı bir işte çalıştırılma cezasının infazı konusunda her hangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
Somut olayda, sanık hakkında belirlenen hapis cezasının 5237 sayılı TCK.nun 50/1-f maddesinde belirtilen seçenek yaptırıma çevrildiği ve aynı Kanunun 50/5. maddesinde yer alan “uygulamada asıl mahkumiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adli para cezası veya tedbirdir” hükmü karşısında, sanığa verilen cezanın 5237 Sayılı TCK.nun 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 02.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.