YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/6040
KARAR NO : 2012/7779
KARAR TARİHİ : 28.03.2012
Sayı : KYB – 2011/393284
Hakaret sucundan şüpheli… hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/06/2011 tarihli ve 2010/18481 soruşturma, 2011/5521 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine İlişkin, mercii SİVEREK Ağır Ceza Mahkemesinin 22/07/2011 tarihli ve 2011/746 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 21/11/2011 gün ve 14563/59073 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/01/2012 gün ve 393284 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada müşteki durumunda bulunan adı geçen sanığın, 25/05/2010 tarihli celsede alınan beyanında, aynı dosya kapsamında sanık durumunda bulanan…’ın hakkında soyut ve aşağılayıcı bir anlatım yöntemiyle ifade etmek suretiyle kullandığı, “sanık yalancıdır, gaspçıdır, hırsızdır” şeklindeki ifadelerinin iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında değerlendirilemeyeceği ve İddia hakkının kullanılması bakımından aranan ölçülülük hususunda sınırın aşılmış olduğunun değerlendirilmesi gerekeceği cihetle; delillerin takdirinin davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüphelinin, Diyarbakır 5.Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılama sırasında duruşma tutanağına geçen ifadesinde, sanık olarak yargılanmakta olan şikayetçi hakkında, “sanık yalancıdır, gaspçıdır, hırsızdır..” şeklindeki sözlerinin, şikayete konu hakaret suçunun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması karşısında, 5271 Sayılı Yasanın 170/2.maddesi uyarınca iddianame düzenlenmesi ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususunun, yapılacak yargılamada, lehine ve aleyhine olan tüm kanıtların tartışılması ve değerlendirilmesi ile belirlenmesi gerekeceğinden, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.06.2011 gün, 2011/5521 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına, şikayetçi vekilinin itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi kanuna aykırı olup, bu
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Sayı : KYB – 2011/393284
itibarla kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (SİVEREK) Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen, 22.07.2011 gün ve 2011/746 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin, itiraz merciince yerine getirilmesine, 28.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.