YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/25216
KARAR NO : 2012/46326
KARAR TARİHİ : 20.11.2012
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, İşyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kararın sanıklar tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği, mahkemece 31.03.2011 tarihinde kabul edilen 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin hızlandırılması amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nun 13. maddesi uyarınca 46 lira harç yatırılarak makbuzun mahkemeye gönderilmesi gerektiği, süresi içerisinde harç yatırılıp makbuzu mahkemeye gönderildiğinde dosyanın temyize gönderileceği aksi halde, temyiz isteminden vazgeçmiş sayılarak temyiz talebinin reddine karar verileceğini, belirtir ihtarname düzenlenerek 12.06.2012 tarihinde sanıklara tebliğ edildiği, sanıkların 11.06.2012 tarihli başvurularında temyiz harcını yatıracak paraları olmadığını, dosyayı temyize göndermek istediklerini belirttikleri anlaşılmakla;
14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 13. maddesi uyarınca Yargıtay Ceza Dairelerine yapılacak temyiz başvurularında 40 lira harç alınması hükme bağlanmış ve anılan yasa maddesi Anayasa Mahkemesinin 20.10.2011 tarih ve 2011/54-142 sayılı kararı ile iptal edilerek, iptal hükmünün kararın resmi gazetede yayımlandığı 28.12.2011 tarihinden başlayarak altı ay sonra (29.06.2012) tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin iptal hükmünün gerekçesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Adil Yargılanma Hakkı Kapsamında değerlendirdiği, mahkemeye erişim hakkının engellenmemesi bağlamında belirlediği kriterlerden birisi olan, “ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adli yardım sisteminin olması” koşulunun ülkemizde yeterince bulunmamasına dayandırdığı gözetildiğinde, anılan hususun Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesi beklenmeksizin temel haklarla ilgili Uluslararası Sözleşmeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları dikkate alınarak iç hukukta uygulanması gerektiği gözetilerek yapılan incelemesinde;
Sanık …’in tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetinin birden fazla suçtan mahkumiyeti içermesi karşısında; hangisinin tekerrüre esas alındığı kararda gösterilmemişse de ilamdaki en ağır cezayı içeren suçun tekerrüre esas alınacağının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA, 20/11/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.