Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2012/24699 E. 2012/45272 K. 07.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/24699
KARAR NO : 2012/45272
KARAR TARİHİ : 07.11.2012

Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından sanık … …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 142/1-b,143/1,62 ve 116/4. maddeleri gereğince 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ve 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, söz konusu cezalarının aynı Kanun’un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ve adı geçen Kanun’un 53/1. maddesinin c bendindeki haklarda koşullu salıverilme tarihine kadar olmak üzere diğer bentlerindeki haklardan da yoksun bırakılmasına dair, SÖKE 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2012 tarihli ve 2011/16 esas, 2012/137 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02.07.2012 gün ve 2012/11318/40000 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.07.2012 gün ve 2012/186591 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Konut dokunulmazlığı suçundan verilen ve ertelenen 10 ay hapis cezasına ilişkin hüküm yönünden yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 453/4. maddesindeki, “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki hüküm karşısında, yazılı şekilde sanık hakkında kısa süreli hapis cezası verilip ertelendikten sonra 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53/1. maddesindei haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesinde,
Hırsızlık suçundan verilen ve eklenen 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasına ilişkin hükümk yönünden yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/3 maddesindeki, “Mahkum olunan hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz” şeklindeki hüküm karşısında, yazılı şekilde hapis cezası verilip ertelendikten sonra 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğuna, koşullu salıverilme tarihine kadar olmak üzere denilerek karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen hükümlünün, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, TCK.’nın 53.maddesinin 1.fıkrasındaki hak yoksunluklarının uygulanamayacağını düzenleyen aynı maddenin 3.fıkrası hükmüne aykırı olarak, hırsızlık suçundan hükmolunan 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK.’nın 53.maddesinin 1.fıkra (c) bendi uyarınca hak yoksunluğuna hükmolunurken, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden bu hak yoksunluğunun uygulanmayacağının gözetilmemesi ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hükmolunan kısa süreli 10 ay hapis cezası ertelendiği halde, TCK.’nın 53.maddesinin 4.fıkrası hükmüne aykırı olarak aynı maddenin 1.fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilmesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (SÖKE) 1.Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 22.03.2012 gün ve 2011/16, 2012/137 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 3.fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle,
Hırsızlık suçundan kurulan hükümde yer alan, “TCK.’nın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına,” kısmının hüküm fıkrasından çıkarılmasına,
Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde yer alan, “TCK.’nın 53/1.maddesinin a, b, d, e bentlerinde sayılan haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, c bendindeki haklardan ise kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler üzerindeki yetkileri yönünden infazın tamamlanmasına kadar yoksun bırakılmasına” ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 07.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.