Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2012/23558 E. 2012/44858 K. 01.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/23558
KARAR NO : 2012/44858
KARAR TARİHİ : 01.11.2012

Hırsızlık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.04.2009 tarih 213-316 sayılı kararın, sanık tarafından temyizi üzerine, dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; 08.05.2012 gün, 9772-13051 sayılı ilam ile “01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’ nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri gereğince; somut olayla ilgili 765 sayılı TCK’ nın 493/1, 80, 522; 5237 sayılı TCK’ nın 142/1-b ve 143. maddeleri yanında 116/1-4, 43 maddelerinin de uygulanması gerektiği halde, geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulmaması ve zincirleme suç hükümlerine ilişkin 5237 sayılı TCK’ nın 43. maddesinin uygulanmaması yasaya aykırı ise de, mahkemece 5237 sayılı TCK uyarınca kurulan hükmün sanık yararına olduğunun anlaşılması ve karşı temyiz de bulunmaması karşısında, anılan hususlar bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanık hakkında lehine olduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCK uyarınca hüküm kurulması ve sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması karşısında; 5237 sayılı TCK’ nın 51. maddesi gereğince suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık gösterip göstermediği dikkate alınıp tekrar suç işleyip işlemeyeceği konusunda oluşan kanaat değerlendirilerek cezasının ertelenip ertelenmeyeceğine karar verilmesi gerekirken, “…sanığın geçmişteki hali ve suç işleme konusundaki eğilimi göz önüne alındığında cezanın ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından sanık hakkında 647 sayılı Kanunun 6. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına…” şeklinde 5237 sayılı TCK’ nın 51. maddesinde yer verilmeyen, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.06.2012 gün, 2009/296651 sayılı itirazı üzerine, dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.07.2012 gün, 1074-1628 sayılı kararı ile 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında” Yasanın 99. maddesiyle, 5271 Sayılı Yasanın 308. maddesinde yapılan değişiklik ve 101. maddesiyle, 5320 Sayılı Yasaya eklenen Geçici 5. madde uyarınca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosya dairemize gönderilmekle yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’ nın 142/1-b, 143, 62. maddeleri gereğince hükmolunan 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi sırasında aynı Yasının 50. maddesine uygun yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemiş ise de; İddianameye, dosya içeriğine ve toplanan delillere göre sanık hakkında hükmolunan cezadan zincirleme suç hükümlerini düzenlene 5237 sayılı TCK’ nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma yapılmamıştır. Ancak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’ nın 43. maddesi uygulansaydı, sonuç ceza iki yıldan fazla olacağından esasen cezanın ertelenmesi de mümkün olmayacaktı. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.03.2008 gün, ve 2008/6-47 esas-2008/43 sayılı kararında da belirtildiği gibi, önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlamak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacaktır. Bu nedenle sanık hakkında cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi sırasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi hususunun da bozma nedeni yapılmaması gerektiğine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, Dairemizin 08.05.2012 gün ve 9772-13051 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.04.2009 gün ve 213-316 sayılı hükmünün istem gibi ONANMASINA, 01/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.