Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2011/7384 E. 2011/5307 K. 16.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/7384
KARAR NO : 2011/5307
KARAR TARİHİ : 16.03.2011

T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi

Hakaret suçundan şüpheli Avukat … hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 02/02/2010 tarihli ve 2010/6318 soruşturma, 2010/2776 esas, 2010/184 sayılı iddianame üzerine, kovuşturma açılmasına yer olmadığına dair İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/03/2010 tarihli ve 2010/52 dosya, 2010/57 sayılı kararına karşı itirazın reddine ilişkin Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/03/2010 tarihli ve 2010/486-486 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16.07.2010 … ve 2010/8794/47174 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.08.2010 … ve 2010/180435 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Tüm dosya kapsamına göre; İstanbul Barosunda kayıtlı Avukat …’ın; davalı … vekili sıfatıyla takip ettiği Bakırköy 12. Aile Mahkemesinin 2009/131 esasına kayden görülen boşanma davası sırasında mahkemeye sunduğu 17/04/2009 tarihli cevap dilekçesinde, davacı müşteki …’a yönelik olarak “Davacının velayet hususundaki talebini de kabul etmiyoruz. Davacı hiçbir çocuğuyla ilgilenmediği gibi, onları yalnızca menfaat aracı olarak kullanmaktadır. İlkokul 5. sınıfa giden ve müvekkil yanında kalan Mine’yi yeni doğan diğer çocuğuna bakıcı olarak istemektedir. Daha sonra da 16’sına gelince de iyi bir paraya satmak düşüncesindedir. Baba karakteri için çok ağır bir ifade olabilir, ancak reel gerçek maalesef böyledir.” şeklinde iddia ve savunma sınırlarını aşan ifadelere yer verdiğinin soruşturma kapsamından anlaşıldığı, adı geçen şüphelinin üzerine atılı suçu ile ilgili mevcut deliller son soruşturmanın açılması için yeterli olup, delillerin takdirinin de son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde verilen karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (BEYOĞLU) 4.Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 19.03.2010 …, 2010/486 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 4.fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine,16.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.