Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2011/38146 E. 2013/24877 K. 31.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/38146
KARAR NO : 2013/24877
KARAR TARİHİ : 31.10.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Sanık hakkındaki kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 21.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 Sayılı CMUK’nun 305/1 maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin aynı Kanunun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II- Sanık hakkındaki hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.
Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCY .nun 125/1 maddesinde, hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi,
2- Suç için, yasada, kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı ceza (hapis cezası) ve para cezası seçenekli olarak öngörülmüş olup da, mahkemece özgürlüğü bağlayıcı cezaya (hapis cezasına) hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilemez (Yeni TCY.m.50/2). Bu durumda, yasada yalnızca adli para cezasına çevrilemeyeceği belirtildiği için, önlemlere çevrilebilir.
TCY.nın 125/3-a maddesindeki suç tanımında hapis cezası ile adli para cezası seçenekli olarak öngörülmüştür. Mahkemece hapis cezasına hükmedilmesine karşın, bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi suretiyle aynı Yasa’nın 50/2.maddesine aykırı davranılması,
3- Sanığın savunmalarında,katılanın kızını yaraladığını ve kendisine hakaret ettiğini anlatması ve sanığın kızının yaralandığına ilişkin adli raporunda dosyada bulunması karşısında; sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’ nun 129/1 maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.