Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2011/38044 E. 2013/24344 K. 30.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/38044
KARAR NO : 2013/24344
KARAR TARİHİ : 30.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevliye hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CYY.nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı ‘kasıtlı bir suçtan mahkum olmama’ nesnel koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede,
Sulh Ceza mahkemesinde, 13.12.2006 tarihli celsede sanığa sabıka kayıtlarının okunduğu ve sanığın da okunan sabıka kaydının kendisine ait olduğunu beyan etmesi ve adli sicil kaydından tekerrüre esas alınan ilamın açıkça anlaşılması nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncelerine iştirak edilmemiş, yapılan duruşmaya toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre sair itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
2-5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin 1.fıkrasının ‘a, b, c, d, e’ bentlerindeki haklardan yoksun bırakılmanın hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-c maddesinde belirtilen, velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin ise aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322.maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan;
1-5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,
2-5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin 1.fıkrasının ‘a,b,c,d,e’ bentlerindeki haklardan yoksun bırakılmanın hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 53/1-c maddesinde öngörülen velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin ise aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanmasına, karar verilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.