YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/36297
KARAR NO : 2013/22069
KARAR TARİHİ : 30.09.2013
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 30/09/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Muhalif Üye
KARŞI OY
Sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece beraat kararı verilmiş olup aşağıdaki gerekçelerle onama yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Sanık hukuk mahkemesinde bilirkişi olarak görevlendirilmiş olup davanın konusu, mahkemeye sunduğu raporunda katılanın davalı olup dava sürecinde ölen eşine hakaret etmesidir.
Sanığın hukuk mahkemesine sunduğu bilirkişi raporunda, davanın tarafı olup süreçte ölen katılanın eşini kastederek “haksız kazanç ve dolandırıcılık değil midir” biçimindeki beyanları mahkemece de kabul edilmiştir. Uyuşmazlık bu sözlerin hakaret niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bilirkişi; bir davada çözümü hakim tarafından bilinmeyen … ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde oy ve görüşüne başvurulan üçüncü kişidir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere bilirkişi hukuki değendirme yapamaz. Esasen somut olaya konu hukuk davasında sanık/bilirkişiye dolandırıcılık hususunda görüş sorulmamıştır.
Dolandırıcık; TCK.nun 157. maddesinde “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan” olarak tanımlanmış olup toplumda da bu sözcük küçültücü anlamda kullanılmaktadır.
Somut olayda; sanığın bilirkişilik konusuna girmeyen, yasal olarakda görüş bildirmesi mümkün olmayan bir hususta mahkemeye sunduğu raporunda belirtilen şekilde beyanlarda bulunması, raporun aleni duruşmada okunarak muhatabına ulaşması gözönüne alındığında hakaret suçunu oluştuğu gözetilerek cezalandırılması görüşünde olduğumdan … çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
…