YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/32221
KARAR NO : 2011/41519
KARAR TARİHİ : 14.12.2011
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevliye hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Posta Dağıtım Genel Müdürlüğünün temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz isteminin reddine dair 28.12.2010 gün ve 793-1116 sayılı kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın istem gibi ONANMASINA,
II- Sanığın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
07.10.2010 tarihinde sanığın yokluğunda verilen hükmü, sanığın tebliğden itibaren 1412 Sayılı CMUK.nun 310/1 maddesinde belirtilen bir haftalık süreden sonra temyiz ettiği anlaşılmakta ise de; Dairemizce de kabul edilerek uygulanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.01.2007 tarih ve 3-9 esas 2007/18 kararında belirtildiği üzere; 5271 sayılı CMK. nın 232/6 ve 34/2. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK’nun 310.maddesine göre kararda başvurulacak yasa yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde; sanık hakkında hakaret suçundan hükmolunan hapis cezasına ilişkin kararın temyizi mümkün olduğu gözetilmeden, itiraz yolu açık olmak üzere karar verilmesi suretiyle yasa yoluna başvurma hakkı bulunan sanığın yanılgıya düşürüldüğü, bu nedenle temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda katılanın bir tazminat talebi bulunmadığı gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa atılı hakaret suçundan doğan herhangi bir maddi zararının da bulunmadığı ve sanığın adli sicil kaydında yazılı önceki mahkumiyetinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu, koşullu bir düşme nedeni olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 Sayılı CMK.nun 231.maddesinin 5. fıkrasının son cümlesi gereğince kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade edeceği gözetilmeden, adli sicil kaydına göre sabıkası bulunmayan sanık hakkında, 5271 Sayılı CMK’nun 231. Maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen ”sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanıya göre” hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, “sanığın sabıkası olması nedeniyle” biçiminde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının, 5237 Sayılı TCK.nun 51.maddesi uyarınca ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilip edilmediği ile suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemeye kanaat gelip gelmediği hususlarının değerlendirilmesi gerektiği ve geçmişteki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin adli sicil kaydının da ertelemeye engel teşkil etmediği gözetilmeden, sanığın sabıkalı olması şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmolunan cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sanığa bu suçtan dolayı tayin olunan cezanın infaz edilmekte olduğu bildirildiğinden infazın durdurulmasına, başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde TAHLİYESİ için Yargıtay C.Başsavcılığına yazı yazılmasına 14.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi