Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2011/24118 E. 2011/33666 K. 14.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/24118
KARAR NO : 2011/33666
KARAR TARİHİ : 14.09.2011

Hırsızlık suçundan sanık …’nin 765 sayılı … Ceza Kanunu’nun 491/ilk, 80, 522, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddeleri gereğince 960 … lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/04/2009 tarihli ve 2005/1069 esas, 2009/398 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
… 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07/04/2009 tarihli kararı müteakip, dosya yeniden ele alınarak yapılan duruşma sonunda sanık hakkındaki kamu davasının 765 sayılı Kanun’un 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 20/10/2009 tarihli ve 2005/1069 esas, 2009/398 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02.05.2011 gün ve 2011/5392-24444 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.06.2011 gün ve 2011/196641 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; suçun işlendiği tarihin 27/11/2001 olup, sanık …’nin savunmasının alındığı 30/03/2004 tarihi ile kararın verildiği 07/04/2009 tarihleri arasında mahkumiyete konu suçun kanunda öngörülen cezasının nev’i ve süresine göre, 765 sayılı … Ceza Kanunu’nun 102/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin dolmuş bulunduğu cihetle, davanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
… 3.Asliye Ceza Mahkemesinin incelemeye konu 07.04.2009 tarihli kararında, tarafların yokluğunda verilen hükmün, yasa yolu başvuru şekli açıklanmamış, başvuru süresi başlangıcı “tefhim veya tebliğden itibaren” şeklinde gösterilerek tereddüde yol açılmıştır. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün bu husustaki tespiti ve eksikliğin giderilmesi için dosyayı iadesi üzerine, taraflara tebliğ edilen kararın, 20.10.2009 tarihli ek karar olduğu, kanun yararına bozma istemine konu 07.04.2009 günlü kararın tebliğ edilmediği belirlenmiştir.
5271 Sayılı CMK’nun 309. maddesinde düzenlenen yasa yararına bozma kurumu, kesin olan ya da temyiz edilmeden kesinleşen hükümlere karşı başvurulan olağanüstü bir yasa yoludur. Henüz kesinleşmeyen kararın yasa yararına bozulması olanaksızdır. Yasa yolu başvuru şekli gösterilmeyen ve başvuru süresinin başlangıcı konusunda tereddüt bulunan hükmün kesinleştiğinden sözedilemez.
Bu itibarla, yasa yolu, süresi, mercii ve başvuru şekli usulüne uygun şekilde açıklanarak, 07.04.2009 tarihli gerekçeli karar yeniden tebliğ edilip, kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmesi sağlandıktan sonra kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün bulunmakla, … 3. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 07.04.2009 gün ve 2005/1069, 2009/398 sayılı kesinleşmemiş karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 14.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.