YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/27540
KARAR NO : 2010/26914
KARAR TARİHİ : 29.09.2010
Kasten yaralama suçundan sanık …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2.maddesi uyarınca 120 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, bu cezasından aynı Kanun’un 29.maddesi gereğince 2/4, 62/1.maddesi uyarınca 1/6 oranlarında yapılan indirimler sonucu belirlenen 50 gün adli para cezasının, aynı Kanunun 52/1-2.maddesi uyarınca günlüğü 20,00 Türk lirasından 1.000,00 Türk lirası adli para cezasına çevrilmesine dair (YEŞİLYURT) Sulh Ceza Mahkemesinin 29/11/2007 tarihli ve 2005/104 esas, 2007/160 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 01.07.2010 gün ve 2010/8192/44187 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.07.2010 gün ve 2010/169929 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Sanığın, 07/10/2005 tarihinde işlediği kasten yaralama suçu için, 5237 sayılı Kanun’un 86/2.madde-fıkrasında öngörülen seçenekli yaptırımlardan, adli para cezasının alt sınırının, anılan Kanun’un 52.maddesine göre, suç tarihi itibarıyla 5 gün olduğu, 5237 sayılı Kanun’un 61.maddesine 5560 sayılı Kanun ile 9.fıkra olarak eklenen ve 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren “Adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınır da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz” biçimindeki düzenlemenin, suç tarihinde henüz yürürlükte bulunmadığı gözetilmeden, temel adli para cezasının 5 gün yerine 120 gün olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayininde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Yasa’nın 23.maddesi ile değişik Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231.maddesi uyarınca sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılmadığı hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de yasa yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 29.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.