Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2010/18732 E. 2010/19830 K. 16.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/18732
KARAR NO : 2010/19830
KARAR TARİHİ : 16.06.2010

Trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek suçundan sanık … ‘ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 179/3, 62, 50, 52. maddeleri uyarınca 500,00 yeni Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Didim Sulh Ceza Mahkemesinin 30/11/2006 tarihli ve 2006/364 esas, 2006/406 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02.05.2010 gün ve 2010/5069-28060 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.05.2010 gün ve 2010/113817 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen “emniyetli bir şekilde” ifadesinin kişilerin hayatı, sağlığı ve mal varlığı açısından bir tehlikeye sebep olunması şeklinde anlaşılması gerektiği, salt alkollü araç kullanmanın ne şekilde trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü tespit edilmeden bu madde uyarınca cezalandırılamayacağı, keza 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48. maddesinde alkollü araç kullanma eyleminin düzenlendiği ve trafik görevlerince sanığın alkollü vaziyette araç kullanırken yakalanması sebebiyle tutanak düzenlendiği, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Alkollü araç kullandığı belirlenen sanığın, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek durumda olduğuna dair tıbbi bulgular veya dışa yansıyan davranışlarına bağlı olarak yapılan bir tespit ve kanıt bulunmaması karşısında, atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu oluşmayacağından, sırf alkollü vaziyette araç kullanma eyleminin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48.maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve bu madde gereğince idari işlemlerin yetkili merci tarafından yapılması gerekecektir.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereğince işlem yapıldığı belirlenmiş olup, atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu oluşmadığından, sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, hükümlülük kararı verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, (DİDİM) Sulh Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 30.11.2006 gün ve 2006/364-406 sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 4.fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, sanığın atılı suçtan beraatine ve hükmolunan cezanın çektirilmemesine, 16.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.