Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2010/11972 E. 2010/14964 K. 05.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/11972
KARAR NO : 2010/14964
KARAR TARİHİ : 05.05.2010

Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan sanık …’ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 179/3, 50, 52. maddeleri uyarınca 600,00 yeni Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53/6. maddesi gereğince 6 ay süreyle ehliyetinin geri alınmasına dair (DENİZLİ) 3.Sulh Ceza Mahkemesinin 18/07/2007 tarihli ve 2006/710 esas, 2007/489 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 23/03/2010 gün ve 2009/2858/18030 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/04/2010 gün ve 2010/75170 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın mahkûm olduğu suçun kasıtlı suç olması karsısında, 5237 sayılı Kanun’un 53/6. maddesi uyarınca sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5237 sayılı Yasanın 53/6.maddesi uyarınca, sürücü belgesinin, taksirli suçtan mahkumiyet halinde geri alınmasına karar verilebileceği ve aynı Kanunun 179.maddesinde tanımlanan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun kasten işlenebilen suçlardan olduğu gözetilmeden, sürücü belgesinin 6 ay süreyle geri alınmasına hükmolunması karşısında, kanun yararına bozma istemi ise yerinde görüldüğünden, (DENİZLİ) 3. Sulh Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 18.07.2007 gün ve 2006/710, 2007/489 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 4.fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, hükümde yer alan “5237 sayılı TCK.’nın 53/6.maddesine göre trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özene uymayan sanığın, 6 ay süreyle ehliyetinin geri alınmasına” ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 05.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.