YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/745
KARAR NO : 2010/3012
KARAR TARİHİ : 08.02.2010
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten Yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
I-Sanık …’in tartışma sırasında kendisini yaralayan Hasan …’i yaralamak amacıyla salladığı bıçakla kavgayı ayırmaya çalışan mağdur Mehmet …’nü yaralaması şeklinde gerçekleşen eyleminin olası kastla silahtan sayılan aletle mağdur Mehmet’i kasten yaralama ve Hasan’ı silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçlarını oluşturduğu, sanık hakkında Hasan’ı silahla kasten yaralamaya teşebbüs suçundan Cumhuriyet Savcılığına ihbarda bulunarak dava açılması halinde her iki dava birleştirilip sanığın hukuki durumunun deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde Mehmet’i kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
II-Kabule göre de;
1-5237 Sayılı TCK.nun 86/2.maddesinde “kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur” şeklindeki düzenlemenin yer aldığı ve kasten yaralama suçu sebebiyle hapis cezası ile adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü, 5560 Sayılı Kanun ile değişik 5237 Sayılı TCK.nun 61/9.maddesinde de “Adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü sçlrda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz” şeklinde yapılan
düzenleme karşısında; sanık hakkında bu düzenlemeden önce işlediği suç nedeniyle seçimlik cezalardan adli para cezası seçilmiş ve bu cezanın gün biriminin alt sınırdan belirlenmesine karar verildiği halde alt sınırın suç tarihi itibariyle 5 tam gün olduğu gözetilmeden yazılı şekilde 120 güne hükmedilerek fazla ceza tayini,
2-Hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesi uyarınca; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakları korunmak suretiyle hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 08.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.