YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/50038
KARAR NO : 2010/12387
KARAR TARİHİ : 19.04.2010
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Elektrik hırsızlığı
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 40/2.fıkrasında; “Devlet işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve merciilerine başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır” hükmüne yer verilmiş,
Bu düzenlemeye paralel olarak 5271 Sayılı CMK’nın 34/2.maddesinde; “Kararda başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekli belirtilir,”
232/6.maddesinde ise; “Hüküm fıkrasında 223.maddeye göre verilen kararın ne olduğunun uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” şeklinde emredici düzenleme yapılmış,
Aynı yasanın 40.maddesinin 1.fıkrasında kusuru olmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin, eski hale getirme isteminde bulunabileceği, 2.fıkrasında ise yasa yoluna başvuru hakkının kendisine bildirilmemesi halinde kişinin kusursuz sayılacağı belirtilmiştir.
Açıklanan tüm bu düzenlemeler karşısında;
Hak sahibi olanlar bakımından gerek yüze karşı gerekse yoklukta verilen hüküm ve kararlarda yasa yolu bildiriminin; başvurulacak yasa yolu, başvuru yapılacak mercii, başvurunun şekli, süresi ve bu sürenin ne şekilde başlayacağını kapsayacak ve hiçbir duraksamaya, yanıltıcı ifadeye yer vermeyecek biçimde yapılması zorunludur.
Katılan vekilinin yüzüne karşı verilen hükümde kararın tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren temyiz edilebileceğinin belirtildiği ve yasa yoluna başvurunun şekli belirtilmediği, dolayısıyla yasa yolu bildiriminin yönetimince yapılmadığı, bu durumun ön sorun olarak ele alınması gerektiği gözetilerek, gerekçeli kararın “hükmün tebliğinden itibaren bir hafta içinde hükmü veren mahkemeye veya bulunan yer mahkemesine bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine bir beyanda bulunulması, bu beyanın tutanağa geçirilmesi ve tutanağın hakime onaylattırılması suretiyle, Yargıtay nezdinde temyiz yasa yoluna başvurulabileceğine” dair açıklamalı olarak katılan vekiline tebliği ile tebligat ilmühaberi (alındı belgesi) ile birlikte verilmesi halinde, temyiz dilekçesi de eklenerek incelenmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 19/04/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.