YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/43595
KARAR NO : 2011/7864
KARAR TARİHİ : 14.04.2011
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK.nun 86/2.maddesindeki seçenek yaptırımlardan hapis cezasının tercih edilmesi durumunda aynı kanunun 50/2.maddesi uyarınca bu ceza artık adli para cezasına çevrilemeyecek ve çevrilmesi durumunda çevrilen para cezasının miktarı hükmün temyiz kabiliyetini ortadan kaldırmayacak ise de; 5237 sayılı TCK.nun 58.maddesinin 3.fıkrasında “tekerrür halinde sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezasıyla adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunacağı” ve aynı Kanunun 50.maddesinin 2.fıkrasında ise, “suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde hapis cezasına hükmedilmişse bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği” düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; sanık hakkında mükerrir olması nedeniyle uygulanan maddede seçenek olarak öngörülen yaptırımlardan hakimin tercih hakkı bulunmadığından zorunlu olarak hapis cezasına hükmedilmesinin gerekmesi karşısında, bu cezanın koşulların bulunması durumunda aynı Kanun’un 50/1.maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. Ancak; 5237 sayılı TCK.nun 50/2.maddesine göre, uygulanan maddede hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörülmesi ve zorunluluk olmaksızın hapis cezasının mahkemece tercih edilmesi halinde bu durumda artık hapis cezası adli para cezasına çevrilemeyecektir.
Açıklanan nedenlerle, somut olayda seçenekli cezalardan kısa süreli hapis cezasına tekerrür nedeniyle zorunlu olarak hükmedilmesi gerektiğinden, bu cezanın yasada aranan diğer koşullar bulunduğunda adli para cezası ya da önlemlerden birine çevrilmesine yasal bir engel bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 Sayılı CMUK.nun 305/1.maddesi gereğince hüküm tarihine göre, temyizi mümkün olmadığından sanık ve O Yer Cumhuriyet Savcısının bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteğinin aynı kanunun 317.maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.