Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2009/42568 E. 2010/602 K. 20.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/42568
KARAR NO : 2010/602
KARAR TARİHİ : 20.01.2010

Kasten yaralama suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonunda, Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/23 esas sayılı dosyası ile fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, delillerin bir arada değerlendirilmesinin zorunlu olduğundan bahisle 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 17/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 8, 10 ve 11. maddeleri gereğince, dosyanın Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/23 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair Bakırköy 5. Çocuk Mahkemesinin 02/12/2008 tarihli ve 2008/76 esas, 2008/434 sayılı kararma sanık müdafii Avukat…n itirazının reddine ilişkin BAKIRKÖY 7. AĞIR CEZA Mahkemesinin 25/12/2008 tarihli ve 2008/535 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02.09.2009 gün ve 2009/10589-49546 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2009 gün ve 2009/209961 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Tüm dosya kapsamına göre, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 17. maddesinde yer alan, “(1) Çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturma ayrı yürütülür. (2) Bu hâlde de çocuklar hakkında gerekli tedbirler uygulanmakla beraber, mahkeme lüzum gördüğü takdirde çocuk hakkındaki yargılamayı genel mahkemedeki davanın sonucuna kadar bekletebilir. (3) Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi hâlinde, genel mahkemelerde, yargılamanın her aşamasında, mahkemelerin uygun bulması şartıyla birleştirme kararı verilebilir. Bu takdirde birleştirilen davalar genel mahkemelerde görülür.” hükmü ve Bakırköy 5. Çocuk Mahkemesinin 02/04/2008 tarihli ve 2008/76 esas sayılı müzekkeresi ile yaptığı dosyaların birleştirilmesine muvafakat verilmesi talebine, Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/04/2008 tarihli ve 2008/23 esas sayılı yazısı ile onay verilmemesi karşısında, mahkemelerin uygun bulması şartının gerçekleşmediği olayda birleştirme kararı verilemeyeceği gözetilmeden verilen birleştirme kararma karşı itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (BAKIRKÖY) 7.Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 25.12.2008 gün ve 2008/535 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 4.fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 20.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi