Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2009/37388 E. 2011/17760 K. 07.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/37388
KARAR NO : 2011/17760
KARAR TARİHİ : 07.07.2011

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme, konut doktunulmazlığını bozma, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 40/2.fıkrasında;”Devlet işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve merciilerine başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır” hükmüne yer verilmiş,
Bu düzenlemeye paralel olarak 5271 Sayılı CMK’nın 34/2. maddesinde; “Kararda başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir.”
232/6.maddesinde ise; “Hüküm fıkrasında 223.maddeye göre verilen kararın ne olduğunun uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir” şeklinde emredici düzenleme yapılmış,
Aynı yasanın 40.maddesinin 1.fıkrasında kusuru olmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin, eski hale getirme isteminde bulunabileceği, 2.fıkrasında ise yasa yoluna başvuru hakkının kendisine bildirilmemesi halinde kişinin kusursuz sayılacağı belirtilmiştir.
Açıklanan tüm bu düzenlemeler karşısında;
Hak sahibi olanlar bakımından gerek yüze karşı gerekse yoklukta verilen hüküm ve kararlarda yasa yolu bildiriminin; başvurulacak yasa yolu, başvuru yapılacak mercii, başvurunun şekli, süresi ve bu sürenin ne şekilde başlayacağını kapsayacak ve hiçbir duraksamaya, yanıltıcı ifadeye yer vermeyecek biçimde yapılması zorunludur.

T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I

Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan şikayetçi sanık …’in yüzüne karşı verilen hükümde(kısa kararda), temyiz yasa yolu süresinin “hükmün tefhim veya tebliğinden başlayacağı” belirtilerek katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan sanık …’in yanıltıldığı gerekçeli kararında tebliğ edilmediği dolayısıyla yasa yolu bildirimi yöntemince yapılmadığından, bu durumun ön sorun olarak ele alınması gerektiği gözetilerek gerekçeli kararın “hükmün tebliğinden itibaren bir hafta içinde hükmü veren mahkemeye veya bulunulan yer mahkemesine bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine bir beyanda bulunulması, bu beyanın tutanağa geçirilmesi ve tutanağın hakime onaylattırılması suretiyle, Yargıtay nezdinde temyiz yasa yoluna başvurulabileceğine” dair açıklamalı olarak katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan sanık …’e tebliği ile tebligat ilmühaberi (alındı belgesi) ile birlikte verilmesi halinde, temyiz dilekçesi de eklenerek incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 07.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.