Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2009/34870 E. 2010/24060 K. 15.07.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/34870
KARAR NO : 2010/24060
KARAR TARİHİ : 15.07.2010

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
Sanıklar … ve … haklarında tehdit, sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-765 sayılı TCK.nun 191/1 maddesinde öngörülen ölümle tehdit suçunun, 1412 sayılı CMK’ nun 344. maddesinde düzenlenen şahsi dava yoluyla takibi mümkün suçlardan olmaması nedeniyle, ölümle tehdit suçundan usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından 5320 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca kamu davasına dönüşmesinin de mümkün olmadığı gözetilerek; bu suç yönünden gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
2-Sanık … ile katılan arasında çıkan kavgada sanığın katılanın tırnaklarıyla parmaklarını tırmalaması üzerine canı acıdığı için kendisini ittiğini savunması, tanıklardan …’ un karşılıklı olarak birbirlerini ittiklerini, yerde birbirleriyle boğuştuklarını beyan etmesi ve katılana ait doktor raporundaki bulgular karşısında oluşa göre sanığın eyleminin, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek

nitelikte olduğu, olayda meşru savunma koşulları oluşmadığı gözetilerek atılı suçtan mahkumiyet hükmü kurularak sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekirken meşru savunmanın varlığı kabul edilerek yazılı şekilde ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi,
3-Kabule göre de;
Meşru savunmanın varlığı halinde sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken ceza tertibine yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.