YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/34315
KARAR NO : 2010/23562
KARAR TARİHİ : 13.07.2010
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK’nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın tekerrüre esas alınan Ardanuç Asliye Ceza Mahkemesinin 1998/42 Esas ve 1999/60 Karar sayılı ilamında hakaret suçundan hükmedilen sonuç cezanın 1.670.000 TL. ağır para cezası olması karşısında, kurulan hükümde tekerrür nedeniyle artırım miktarında bir isabetsizlik görülmemiş, kararda tekerrüre esas alınan ceza miktarının yukarda bahsi geçen ilamda hakaret ve yaralama suçlarından hükmedilen toplam ceza miktarı olan 4.990.000 TL. olarak gösterilmesi sonuca etkili bulunmamış, sanığa aynı ilamla konut dokunulmazlığı suçundan hükmedilen cezanın 6 ay hapis cezası olması nedeniyle, tehdit suçundan hüküm kurulurken, bahsi geçen ilamdaki konut dokunulmazlığı eyleminden aldığı ceza yerine hakaret suçundan aldığı cezanın tekerrüre esas alınması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Hükümden önce 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 122. maddesi ile 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanun’un yürürlükten kaldırılmış olduğu ve aynı Kanun’un “Adli Para Cezalarının İnfazı” başlıklı 106. maddesinde, süresinde ödenmeyen para cezalarına ilişkin herhangi bir gecikme zammının öngörülmediği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322.maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan gecikme zammı alınmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.