Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2009/2814 E. 2010/2808 K. 04.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/2814
KARAR NO : 2010/2808
KARAR TARİHİ : 04.02.2010

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanık hakkında tarımsal sulamada kullandığı sayaca film sokmak suretiyle kaçak elektrik kullanıldığına dair tutanak tutulması, anığın kaçak elektrik kullanmadığını savunması karşısında; Kaçak kullanım süresi içinde sulama mevsimi, sulanan alan, sulama süresi, yetişen ürünün kaç kez sulanması gerektiği göz önüne alınarak normal kullanıma göre tüketilebilecek elektrik miktarı uzman bilirkişiye hesaplattırılarak, tüketim belgelerindeki tüketim miktarı ile karşılaştırılarak, aşırı bir oransızlık bulunup bulunmadığı, tutanaktan sonra bariz bir artış olup olmadığı, kaçak kullanım iddia edildiği dönemdeki asgari tüketim miktarından sayaca yansıyan tüketimin çıkarılmasından sonra bulunacak gerçek tüketim miktarının normal tarifeye göre değerinin belirlenmesi konularında uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken soyut değerlendirmeyi içeren bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5237 sayılı TCK.nun 7 ve 5252 sayılı Kanunun 9.maddeleri uyarınca sanığın elektrik hırsızlığı ve mühür bozma eylemlerinin uyduğu kabul edilen 765 sayılı TCK ve 5237 sayılı TCK.nun tüm hükümleri olaya ayrı ayrı uygulanarak sonuçların belirlenmesi, bu şekilde belirlenen suçun cezalarının karşılaştırılması suretiyle lehe olan Kanunun
saptanması gerekirken, açıklanan şekilde ve denetime olanak verecek beçimde cezalar hesaplanıp sonuçlar belirlenmeden ve mühür bozma suçunun 5237 sayılı TCK.nun 203.maddesinde düzenlenen yaptırımın seçimlik ceza olması sebebiyle, tercih olunacak ceza belirlendikten sonra hangi Kanunun sanık lehine olduğunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden soyut olarak 765 sayılı TCK.nun lehe olduğu belirtilerek hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.