YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/2043
KARAR NO : 2010/3616
KARAR TARİHİ : 11.02.2010
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten Yaralama
HÜKÜM : Beraat – Düşme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan yakınanın 5271 sayılı CMK.’nun 260/1.madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
I-Yakınan vekilinin sanık … KARAYA hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının şikayetten vazgeçme sebebiyle düşürülmesine dair hükme yörelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihinde 16 yaşında olan ve şikayet hakkı bulunan yakınan …’nün 05.07.2007 tarihli oturumda “ sanıklardan Cenk’ten şikayetçi olduğunu, Uğur’dan şikayetçi olmadığını” beyan ettikten sonra duruşmada dinleyici olarak hazır bulunan babası Adem …’nün müdahale ederek “her ikisinden de şikayetçiyiz” diye bağırması üzerine, yakınan Yasin’in bu kez “ her iki sanıktan da şikayetçiyiz” şeklindeki beyanının şikayetten vazgeçmeden vazgeçme niteliğinde olduğu, bu ikinci beyanının geçerli olmayacağı, bu nedenle sanık … hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunmadığı anlaşılmakla, yakınan vekilinin sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nun 317.maddesi uyarınca REDDİNE;
II- Yakınan vekilinin sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yakınanın 05.07.2007 tarihli celsede sanık hakkında şikayetçi olduğunu beyan ettiği halde yakınana 5271 Sayılı CMK’nın 234 maddesi uyarınca hakları hatırlatıldığıda “ Avukatım vardır, onun huzurunda beyanda bulunacağım” şeklindeki beyanı alındığı halde suçtan zarar gören sıfatı ile davaya katılmak isteyip istemediği hususu belirlenip bu husustaki beyanı saptanmadan 5271 Sayılı CMK’nun 238/2.madde ve fıkralarına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş yakınan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.