Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2009/1434 E. 2010/2416 K. 02.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/1434
KARAR NO : 2010/2416
KARAR TARİHİ : 02.02.2010

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : BERAAT,MAHKUMİYET,ISKAt

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan sanıklardan şikayetçi olduklarını söyleyen, müşteki sanıklar … ve … Batur’ a CMK’ nın 238/2. maddesi gereğince davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulup, sonucuna göre katılma konusunda bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
I-Katılan sanıklar ile müşteki sanıkların üzerlerine atılı suçları kabul etmeyerek, karşı tarafın hakaret ettiğini iddia etmeleri karşısında; soruşturma aşamasında isim belirtmeksizin iki bayanın karşılıklı olarak birbirine hakaret ettiğini söyleyen, yargılama aşamasında ise kavga sırasında hakaret sözü duymadığını ifade eden tanık …’ ün ifadeleri arasındaki çelişki sorulup, giderilmeye çalışılmadan soruşturma aşamasında verdiği ifadesinin hükme esas alınması ve olay sırasında iki tarafın da karşılıklı olarak birbirine hakaret ettiğine dair olay ve yakalama tutanağını düzenleyen polis memurları tanık olarak dinlenmeden, eksik soruşturma ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
II-Kabule göre de;
1-Sanık …’ a atılı hakaret suçu nedeniyle, uzlaşma işlemlerinin; işlem tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK.nun 253 ve 254. madde fıkralarında öngörülen yöntem izlenerek yerine getirilmesi zorunluluğu karşısında, katılanın poliste verdiği uzlaşmak istemediğine dair ifadesiyle yetinilerek, eksik ve usulüne uygun olmayan işleme dayalı olarak hüküm kurulması,
2- İddianamedeki anlatıma göre hakkında her iki katılan sanığa karşı hakaret suçundan kamu davası açılan müşteki sanık … Batur’a ilişkin hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde kime karşı olduğu da belirtilmeden tek bir suçtan hüküm kurulması,
3- Sanıkların eylemlerine uyduğu kabul edilen 765 sayılı TCK’ nın 482/3. maddesinde hapis cezasıyla birlikte öngörülen adli para cezasının alt sınırının suç tarihi itibariyle 440 YTL olduğu gözetilmeden, 450 YTL olarak belirlenmek suretiyle fazla ceza tayini,
4- Katılan sanıklar Nihal ve Meral ile müşteki sanık … hakkında karşılıklı hakaret suçlarından hükmolunan 1 … hapis cezalarının 647 sayılı Yasanın 4/2. maddesi gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen ceza veya tedbirlere çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Katılan sanıklar Nihal ve Meral ile müşteki sanık …’ un hakaretlerinin karşılıklı olduğu kabul edilerek haklarında tayin edilen cezaların 765 sayılı TCK.nun 485/2. maddesi gereğince ıskatına karar verildiğine göre, 5237 sayılı TCK.nun 129/3. maddesi gereğince ceza vermekten vazgeçilebileceğine dair hükmün daha lehe olduğunun nazara alınmaması,
6- Kendilerini vekil ile temsil eden katılan sanıklar lehine maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
7- Hükümden önce 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa’nın 23.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi uyarınca; soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçundan hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gereğine uyulmaması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA 02.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.