Yargıtay Kararı 2. Ceza Dairesi 2009/1074 E. 2010/4669 K. 18.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/1074
KARAR NO : 2010/4669
KARAR TARİHİ : 18.02.2010

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten Yaralama
HÜKÜM : MAHKUMİYET

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1-Sanığın “annemle çocuklarımın tartıştıklarını gördüm,çocuklara evin bahçesinde bulunan cevizleri düşürdükleri için kızıyordu,anneme çocuklara kızmamasını söyledim bunun üzerine çocuklara küfür etmeye başladı,küfür etmemesini söyledim,bahçede bulunan bir odunla bana vurmaya çalıştı bende bana vurmaması için annemi iteledim”biçimindeki savunması karşısında,olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durularak haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2-09.10.2006 tarihli tensip tutanağının katip tarafından imzalanmaması suretiyle 5271 sayılı CMK.nun 219. maddesine aykırı davranılması
3-Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği yer ve zaman diliminin yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK.nun 232/2-c maddesine aykırı davranılması
4-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağının belirtilmesi karşısında, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz
rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde cezanın infazından sonra başlamak üzere bir yıl süreyle denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmesi,
5-5237 sayılı TCK.nun 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceği, diğer haklar yönünden ise hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar yoksun bırakılacağı hususunun gerekçeli kararda gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA 18.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.