Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/871 E. 2018/6570 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/871
KARAR NO : 2018/6570
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

19. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın her iki davalı yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. … ile davalılardan … Faktoring A.Ş. vek. Av. … gelmiş, başka gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Yerel mahkemece verilen ilk karar her iki davalı bakımından davanın kabulüne yönelik olup, bu karar davalı … Tic. A.Ş. tarafından temyiz edilmemiş, diğer davalı …’nin temyizi üzerine bozulmuştur. Mahkemece verilen ve eldeki temyiz incelemesine konu hükümde, her iki davalı hakkında davanın reddine dair karar verilmiştir.
Davalılardan … San. ve Tic. A.Ş. ilk kararı temyiz etmediğinden, bu davalı bakımından davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuş olup, bu hususun gözetilmeyerek anılan bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, öncelikle kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Davacının davalı … hakkında verilen ret kararına yönelik temyizine gelince; Dairemizin mahkemece uyulan 01.07.2015 tarihli bozma kararında, davacının evvela davalı … Tic. A.Ş.’ne yönelik iddialarını kanıtlaması gerektiği, kanıtlayamaması halinde diğer davalı …’ne karşı şahsi def’ileri ileri süremeyeceği ve bu yüzden davanın reddine karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Somut olayda ise bonolardaki malen kaydının malın teslimine karine teşkil ettiğine işaretle davacının bunun aksini ispat etmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Davacı tarafından davalı … Tic. A.Ş. aleyhine açılan menfi tespit davası kabul edilip, bu karar davalı … Tic. A.Ş. tarafından temyiz edilmediğinden, davacı esasen dava konusu üzerinde malen kaydı bulunan bonolardan dolayı borçlu olmadığını ispatlamıştır. Ancak davalı …’nin de kendisine karşı ileri sürülebilecek şahsi def’ilerin haksızlığını ispatlamak imkanı bulunmaktadır. Bu açıdan yapılan değerlendirmede, davacı tarafından davalı … Tic. A.Ş.’ne verilen bonolar soyut bir borç ikrarı olup, bonoların üzerindeki malen kaydı da soyut bir malın ahzolunduğunu ifade etmektedir. Fakat davalı … Tic. A.Ş. bu bonoları, kendi defterlerinde dahi kaydı olmayan satış faturaları ile ilişkilendirerek, bu bonoları ve bonoların ihtiva ettiği hakkı faturada yazılı mal karşılığı aldığını ifade ederek somutlaştırmıştır. Bu durumda artık davalı … Tic. A.Ş.’nin bu şekilde somutlaştırdığı fatura konusu malları davacıya satıp teslim ettiğini ispatlaması gerekmektedir. Bu ispatlanamadığı takdirde, somutlaştırılmış bonolardaki malen kaydının aksinin kanıtlandığı kabul edilmelidir. Somut olayda davalı … davacının davalı … Tic. A.Ş. hakkında açtığı davada verilen ilk kabul kararının maddi anlamda kesinleşmesiyle oluşan hukuki olgunun aksini kanıtlayamamıştır. Bu durumda davalı … bonolara dayalı hakkı diğer davalı … Tic. A.Ş.’nden temellük ettiğinden, davanın davalı … yönünden de kabulü gerekmekte olup, mahkemece anılan bu davalı hakkında verilen ret kararı da isabetsiz olup bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdiren 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılar … San. ve Tic. A.Ş. ile … Faktoring A.Ş.’nden alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 13/12/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Dava, sipariş edilen malların teslim edilmediği, dolayısıyla verilen bonoların bedelsiz kaldığı iddiasıyla keşideci tarafından lehtar ile faktoring işlemi ile bonoları temlik alana karşı açılan menfi tespit davası olup, davalılar davanın reddini istemiştir. Mahkemece ise bonoların bedelsiz kaldığı benimsenerek davanın kabulüne, karar verilmiş, bu karar davalılardan Faktoring şirketi tarafından temyiz edilmiştir. Lehtar olan diğer davalı tarafından temyiz edilmediğinden karar lehtar olan davalı … …Şti. yönünden kesinleşmiştir.
Faktoring şirketinin temyiz dilekçesinin süresinde verilmediği gerekçesiyle, mahkemece 05/03/2013 tarihli ek karar ile temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek karar süresinde davalı … şirketi tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 19/02/2014 gün ve 2013/5909 E. 2014/3216 K. sayılı kararıyla mahkemenin ek kararı onanmıştır. Onama kararına karşı davalı … şirketi tashihi karar talebinde bulunmuş, Dairemizin 01/07/2015 gün ve 1974/9718 sayılı kararıyla ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra, esasa yönelik temyiz incelemesinin yapılmasına geçilmiş ve dava konusu bonolardaki “malen” kaydının bonoların karşılığı olan malın teslimini gösterdiği, bunun aksinin yani malın teslim edilmediğinin keşideci olan davacı tarafından yazılı delille ispatlanması gerektiği gerekçesiyle temyiz eden davalı … şirketi yararına ilk karar bozulmuştur.
Bozmaya uyulduktan sonra yapılan yeniden yargılama sonunda bonoların karşılığı malın teslim edildiği gerekçesiyle her iki davalı yönünden de davanın reddine karar verilmiştir. Bu karar ise davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda, ilk kararı lehtar olan davalı temyiz etmediğinden bu davalı bakımından davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeyerek bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, davacının diğer davalı … şirketi hakkında verilen red kararına yönelik temyizi yönünden ise, lehdar olan davalı hakkında verilen karar temyiz edilmediğinden davacının üzerinde “malen” kaydı bulunan bonolardan dolayı borçlu olmadığını ispatladığı, artık lehdar olan davalı …’nın fatura konusu malları teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, bunun ispatlanması durumunda bonolardaki malen kaydının hükümden düştüğünün kabulü gerektiği, esasende davacının lehtar olan … hakkında açtığı davada verilen ilk kabul kararının maddi anlamda kesinleştiği, bu durumda bonolara dayalı hakkı lehtar …’dan temlik alan davalı … şirketi yönündende davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle her iki davalı hakıkndaki hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyulması üzerine, ilk kararı temyiz etmeyen ve dolayısıyla hakkında verilen karar kesinleşen lehtar … …Şti. hakkında bu kez ret kararı verilmesi doğru olmadığından … hakkında verilen bonolardaki kararın bozulması isabetlidir.
Diğer davalı … Şirketi yönündeki davacı temyizine gelince, Mahkemece, bozma ilamına uyulduğundan bu davalı lehine usulü kazanılmış hak doğmuş olmaktadır.Davacıda bonolardaki “malen” kaydının , yani malın teslim edilmediğini, yazılı delille ispat edemediğine göre bu davalı hakkında verilen kararın onanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan usulü kazanılmış hakkı gözetmeyen sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayız.