Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/591 E. 2018/5216 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/591
KARAR NO : 2018/5216
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar … Yatırım Organizasyonu ve Danışmanlığı Tic. Ltd. Şti., …, …, … vekili vek. Av… gelmiş, başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalılar… ., …, …, … vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı…. Gayrimenkul Yatırım ve Geliştirme A.Ş arasında imzalanan genel Kredi sözleşmesini diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, dava dışı asıl borçluya kullandırılan kredili mevduat hesabından kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine, … 20. İcra Müdürlüğü’nün 2012/24236 E. saylı dosyasından davalılar aleyhine icra takibi başlatılmış olduğunu ve davalıların itirazı ile takibin durduğunu, itiraz dilekçesinde borcun ödendiği ve ibraname verildiğini ve kefillerin de kefaletinin sona erdiğinin iddia edildiğini, ancak; ihtarnameye dayalı borcun farklı bir krediden kaynaklandığı ve davalılar tarafından belirtilen ibranameye konu konut proje finansmanı kredisi ile bir ilgisi bulunmadığını ve davalı asıl borçlunun kullanmış bulunduğu ve Shell istasyonlarına yapmış bulunduğu akaryakıt harcamalarına ilişkin faturaların ödenmemesi ve mevduat hesabına tanınmış kredi limitinden karşılanması nedeni ile kredili mevduat hesabının borç bakiyesinden oluştuğunu, kredi sözleşmesi kefillerinin de bu borçtan müteselsilen sorumlu bulunduğunu, davalıların itirazının iptali ite takibin devamına, davalıların alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, alacaklı banka ile asıl borçlu…. Gayrimenkul Yatırım ve Geliştirme A Ş. arasında imzalanan 09.01.2008 tarihli kredi sözleşmesi, 17.12.2007 tarihli Kredi sözleşmesi 11.07.2008 tarihli ek anlaşma 30,01,2009 tarihli ek anlaşma ve 28.12,2009 tarihli ek anlaşma ile kullandırılan krediye ilişkin ödemeler bankaya yapılmış ve hesabın kapatıldığına dair dekont ve ibraname noter kanalı ile davacıya gönderildiğini, davalıların borcu bulunmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama alınan bilirkiş raporu neticesinde, dava dışı asıl borçlu…. firmasının davacı bankadan kullanmış bulunduğu kredili mevduat hesabından ötürü davalı kefiller… …., …, … ve …’nun 5.000 000 – TL. limitli kefalet imzası dahilinde borçlu bulundukları, davacı bankanın talep etmiş etmiş olduğu yıllık % 24,72 oranındaki temerrüt faizi oranının kredi sözleşmesi hükümlerine taleple bağımlı bir şekilde uygun bulunduğu, takip tarihi itibariyle davacı bankanın 24.884,15 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların itirazının kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalıların kefil olarak imzaladıkları Genel Kredi Sözleşmesinin 3.1 maddesi gereğince bankanın kredi müşterisine açtığı krediyi borçlu cari hesap (kredili mevduat hesabı ) şeklinde de kullandırmasının mümkün olmasına göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz istemlerinin reddine karar verilmiştir.
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince, itirazın iptali davasının davalı borçluların itirazlarının iptal edilen kısmı yönünden icra – inkar tazminatına hükmedilmesi borçluların kötüniyetine bağlanmamış olduğundan mahkemenin davalıların kötüniyetli olmadığından bahisle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz isteminin reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 24/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.