Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/3271 E. 2019/966 K. 19.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3271
KARAR NO : 2019/966
KARAR TARİHİ : 19.02.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 26.09.2008 tarihli …satış sözleşmesinin akdedildiğini, davalı tarafından ihtarname ile … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararına istinaden taşınmaz üzerindeki davacı … AŞ’ye ait emtianın kaldırılmasının talep edildiği, bu durumun davalının satış sözleşmesini fesh ettiği anlamına geldiğini ileri sürerek, taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak fesh edildiğinin tespitine, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 20.000,00 TL cezai şartın, 20.000,00 TL kar mahrumiyetinin fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava, taraflar arasındaki sözleşme ve protokole aykırı olarak süresinden önce ve haksız olarak sözleşmenin feshedildiğinin tespiti ile kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili talebine ilişkin olduğu, sözleşmenin feshinin haksız olmadığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin ifa imkansızlığı nedeniyle sona erdiğini iddia eden davalının ihbar olunan … AŞ ile geçerli bir sözleşmesi mevcut iken davacı ile bayilik sözleşmesi yaptığı ; ancak … AŞ’nin kendisine ait açmış olduğu davayı kazanması nedeniyle davacıya sözleşmenin sona erdiğinden bahisle bildirimde bulunduğu dosya içerisinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının ihbar olunan … AŞ ile yürürlükte olan sözleşmesi sona ermediğinden davacı ile yeni bir sözleşme yapmasında tamamen kusurlu olduğu gözetilerek varsa davacının sözleşme hükümlerine göre alacak kalemlerinin hesaplanarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.