Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/3088 E. 2018/6600 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3088
KARAR NO : 2018/6600
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalıdan satın alınan bir ticari aracın ilk günlerden itibaren arızalandığını, her arızanın tamirinden sonra yeni arızalar çıktığını, bu biçimde 17 ayrı sefer onarım yapıldığını, araçtan umulan yararın sağlanamadığını ileri sürerek araç için ödediği 36.725,35.TL’nin ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, aracın ticari araç olduğunu, ayıp ihbar külfetinin yerine getirilmediğini, arızaların zamanında onarıldığını, yedi servis kaydının kendilerine ait olmadığını, periyodik bakımların arıza sayılamayacağını, kullanıma göre arızaların normal olabileceğini, tamir hakkını kullanan davacının bedel iadesi isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.11.2015 tarihli 2015/6221 E. 2015/15079 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacının satın aldığı aracın olağan arızaların dışında çok kez arızalandığı, tekrarlanan arıza ve onarımların istenen sonucu doğurmadığı, onarıma rağmen arızanın sürdüğü ve halen tam olarak giderilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizce 18.11.2015 tarihli 2015/6221 E. 2015/15079 K. sayılı ilamı ile “Davacı 29.11.2010 tarihinde teslim aldığı aracı 10.05.2011 tarihinde motor arıza lambasının yanması sebebiyle servise götürmüş, bu tarihten sonra da 09.09.2013 tarihine kadar değişik sebeplerle araç servise götürülerek davacı tarafından araç 90.000 kilometreye kadar kullanılmıştır. Davalı savunmasında aracın periyodik bakımlarının da süresinde yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi davalı vekilinin itirazları da değerlendirilmemiştir. Bu durumda davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları da gözetilerek toplanan deliller üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınarak, araçtaki arızanın üretim hatası olup olmadığı, yoksa aracın kullanımından kaynaklı bir hata olup olmadığı yolunda kesin kanaate ulaşılabilen rapor alınıp sonucuna uygun bir şekilde karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş bozmadan sonra alınan 17.02.2017 tarihli bilirkişi raporunda araçta meydana gelen ayıbın üretim hatası nedeniyle ortaya çıkan arızalar olmadığı, standartlara uygun olmayan yakıt kullanımı, istiap haddi üzerinde yükleme ve üretici talimatlarına uygun olmayan kullanım şekilleri ile meydana geldiği belirtilmiştir. Bilirkişi raporuna davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine mahkemece 2. kez bilirkişi kurulundan rapor alınmış, bilirkişi kurulu 08.11.2017 tarihli raporunda davaya konu araçta meydana gelen arızanın kullanım kaynaklı olmadığı, uygun olmayan yakıt kullanımına ve istiap haddi üzerinde yüklemenin neden gösterilemeyeceği, araçta ayıp olduğu belirtilmiştir. Ancak önceki bilirkişi raporu ile oluşan çelişkiler giderilmemiştir. Mahkemece her iki bilirkişi kurulu raporunda açık çelişki bulunmasına rağmen raporlar arasındaki çelişki giderilmek sizin üçüncü bir bilirkişi raporu alınmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.