Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/2894 E. 2018/6692 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2894
KARAR NO : 2018/6692
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının usul bozması kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vek. Av. … gelmiş, başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davalılardan … Ltd. Şti.nin davacıya olan borçlarının teminatı olarak diğer davalı …’e ait taşınmaz üzerine 140.000,00TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davacının cari hesap alacağının tahsili için davalılara çekilen ihtara rağmen ödeme yapılmadığından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yaptığını, davalıların takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ipotek veren hakkında bir mahkeme kararı almadan takip yapmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ipoteğin 2 yıl süreli olup sadece verilmiş verilecek malzeme bedelini kapsadığından davacının mal verdiğini yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, ipotek tarihinin 23/10/2010 tarihi itibariyle sona erdiğini, bu tarihten sonra takip yapılamayacağını, talep edilen faizin fahiş olduğunu savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, davacı tarafça ibraz olunan ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda 23/10/2008 tarihinde yapılmış olup 2 yıl süreli olan ipotek sözleşmesinin sona erdiği 23/10/2010 tarihi itibariyle davacının, davalı şirketten aralarındaki açık hesap nedeniyle 108.069,37TL ve davalı şirketin davacıya verdiği ve karşılıksız çıkan çeklerden dolayı 130.000,00TL olmak üzere toplam 238.069,37TL alacağının bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalıların itirazının iptali ile takibin 140.000,00TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %25 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. Takip dayanağı ipotek davalı …’e ait taşınmaz üzerinde 23/10/2008 tarihinde 2 yıl süreli olarak 140.000,00TL üst limitli davalı … Ltd. Şti. tarafından davacı … A.Ş.den “alınmış ve alınacak malzeme bedeline” istinaden tesis edilmiştir. Görüldüğü gibi bu ipotekte ipotekli taşınmazın yükü; 1-140.000,00TL üst limit, 2-Borcun malzeme alımından kaynaklanması 3-2 yıllık süre olmak üzere üç husustan sınırlandırılmıştır. Davacı tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesi uyarınca 2 yıllık süre dolmadan önce 20/05/2010 tarihinde davalılara ihtarname çekilmiş olup, böylece 2 yıl içinde talepte bulunulmuş olmaktadır. Ne var ki, bu ipotek davalı … Ltd. Şti.’nin davacıya olan bütün borçlarını değil, sadece malzeme alımından kaynaklanan borçlarını garanti altına almaktadır. Mahkemece alınan rapora göre cari hesap ve karşılıksız çekler üzerinden alacak belirlenmiş ve bu alacaklar ipotekle teminat altına alındığı kabul edilmiş ise de bu kabul doğru olmamıştır. Davacının cari hesap alacağını kendi defterleri ile ispatı mümkün değildir. Davacı, cari hesaptaki alacak kayıtlarının dayanaklarını da ortaya koymalıdır. Ayrıca davacının cari hesapta kayıtlı olan alacaklarının malzeme alımından başka nedene dayanması da mümkündür. Davacı alacağındaki malzeme satışına ilişkin dayanak ve malzemenin teslimine ait belgeleri sunabildiği takdirde davacının davalıdan malzeme satışından doğan alacağı hesaplanabilir. Davalının bu borca ilişkin ödemeleri de borçtan düşülmelidir. İpotek sadece davacının malzeme satışından kaynaklanan alacağından dolayı paraya çevrilecek şekilde hüküm kurulmalıdır. Öte yandan bu ipotek davalının karşılıksız kalan çekleri için de verilmiş değildir. Bu itibarla bu ipotek karşılıksız kalan çeklerin tahsili için paraya çevrilemez. Mahkemece bu hususlar yeterince değerlendirilmeden eksik tahkikatla hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarı açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 18/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.