Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/2701 E. 2018/6731 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2701
KARAR NO : 2018/6731
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

19. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki aynen iade-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– KARAR –

Davacı vekili, davacı ile davalı arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesinin ve ariyet sözleşmesinin davacı tarafından 23.01.2014 tarihli ihtarname ile haklı nedenle feshedildiğini, davacının ihtarname ile sözleşme süresince ariyeten kullanılmak üzere davalı bayiye verilmiş olan ve bayi istasyonunda kurulu bulunan kurumsal kimlik giydirmesi ve sair ariyet malzemelerinin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 gün içinde iadesini talep ettiğini ancak davalının teslim etmediğini ileri sürerek, işbu malzeme ve ekipmanın mülkiyetinin davacı şirkete ait olduğunun tespiti ile aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde rayiç bedellerinin reeskont faizi ile birlikte davalı yandan tahsiline, davalı 5015 sayılı yasa gereğince bayilik sözleşmesinin feshinden itibaren en geç 1 ay içinde dağıtım şirketi ile ilgili tüm belirtileri kaldırmak zorunda olmasına rağmen yapılan delil tespitinde malzemelerin hala istasyonda bulunduğu anlaşıldığından ve ariyet sözleşmesi gereğince de teslim için yükümlü olduğu 15 günlük süreyi geçirmiş olduğundan, davalının temerrüte düştüğü tarihten itibaren geçen 188 gün için sözleşme ile belirlenen günlük 150 USD cezai şart olmak üzere toplam 28.200 USD cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının fesih ihbarnamesi davalıya tebliğ edilmiş olup, ariyet konusu malzemelerin halen davalıda olduğu anlaşıldığından malzemelerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine ve aynen teslimine, iadesi mümkün olmaması halinde dava tarihi itibariyle tespit edilen 99.631,58 TL rayiç bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taraflar arasındaki ariyet sözleşmesinin 20. maddesinde, ariyetin iadesi sırasında malzemelerin söküm masraflarının ariyet alan davalıya, taşıma masraflarının ise ariyet veren davacıya ait olduğu kararlaştırılmış olmasına rağmen, davacının sözleşme hükümlerine göre ariyetlerin taşınması için gerekli olan giderleri karşılamaya hazır olduğunu veya taşıma için gerekli tedbirleri aldığını davalıya bildirdiğini ispat edemediğinden davacının cezai şart talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede taşıma masraflarının da davalıya ait olduğunu belirtmesine göre sözleşmenin 20. maddesine aykırı şekilde talepte bulunması, kendi edimini yerine getirmeksizin davalıdan edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğine göre ONANMASINA, 20/12/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Davacı … Petrolcülük A.Ş., … Birinci Noterliğinin 23.01.2014 tarihli ihtarnamesiyle taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğini bildirerek, davacı şirkete ait teşhizatları belirtip bunların sökme ve taşıma masrafları davalıya ait olmak üzere ihbarın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde iade edilmesini aksi halde cezai şart ödenmesi gerekeceğini belirtmiştir. Bu ihtarname davalı … Turz. .. Ltd. Şti.’ne 28.01.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ edilen ihtara davalı tarafından herhangi bir cevap verilmemesi üzerine, davacı tarafından 22.08.2014 tarihinde teçhizatın teslimi ve cezai şart alacağının tahsili için davalı aleyhine iş bu dava açılmıştır. Yargılamanın devamı sırasında davalı tarafından davacıya … Noterliğinin 26.01.2015 tarihli ihtarnamesi keşide edilerek uhdelerinde bulunan tesisatın teslim alınması istenmiştir.
Dosyada bulunan 03.02.2019 tarihli servis raporundan anlaşıldığı üzere davalının sökmüş olduğu teçhizatın nakliyesi için davacıya istasyon şefliği tarafından izin verilmemiş, söz konusu rapor servis yetkilisi ve istasyon yetkilisi tarafından da imzalanmıştır.
Somut olaydaki yukarıda belirtilen tüm maddi olgular dikkate alındığında, taraflar arasındaki sözleşme her iki tarafa da karşılıklı edimler yüklemektedir. Sözleşmenin feshi sonrası teçhizatın iadesinde davalının üzerine yüklenen edim, 25.11.2013 tarihli ariyet sözleşmesinin 20. maddesinde belirlenmiş olup, sökme giderleri davalıya ait olmak üzere teçhizatın davacıya tebliğinden itibaren 15 gün içinde iadesidir. Davacıya yüklenen edim ise taşıma giderleridir. Davacının ihtarında yer alan salt “taşınma masrafları tarafınıza ait olmak üzere” şeklindeki ifade borçlunun temerrüdünü ortadan kaldırmamaktadır. İhtarı tebliğ eden davalının TTK’nun 18/2. maddesi uyarınca basiretli bir işadamı gibi hareket ederek söküm işleminin yapıldığını, ancak sözleşmenin 20. maddesi uyarınca nakliyeye hazır olduğunu davacıya bildirmesi gerekirken davanın açılmasından sonra bildirim yapılması doğru değildir. Zira davalı tarafından söküm işlemi yapılmadan davacının taşınma için gerekenleri yapması mümkün değildir. Bu nedenle sayın çoğunluğun onama gerekçesinde benimsendiği üzere, davacının kendi edimini yerine getirmemesinden bahsedilemez. Davacının edimini yerine getirmesi davalının söküm edimini yerine getirmesine bağlıdır.
Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini düşündüğümden Dairemizin onama yönündeki kararına muhalifim.