Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2018/2661 E. 2019/2508 K. 11.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2661
KARAR NO : 2019/2508
KARAR TARİHİ : 11.04.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında 16.03.2009 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığını, işletmenin satışlarında düşüşler görülmesi üzerine … . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/635 D.İş sayılı dosyasından yapılan tespitte davalının fiilen bayiliği bıraktığı ve hatta bayilik devam ederken kullandığı telefonların mogaz tabelası olan … plakalı aracın üzerinde yazılı olduğunun tespit edildiğini, telefonların mogaz bayiliği için kullanıldığını, davacı sözleşmeye aykırı davrandığından keşide edilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, elindeki tüplerin iade edilmesi ile birlikte cezai şart ödenmesinin istenildiğini, talepleri yerine getirilmediğinden, şimdilik, iade edilmeyen tüpler için 4.000.-TL depozito alacağı, 6.000.-TL cezai şart alacağı, 5.000.-TL kar mahrumiyeti olmak üzere, toplam 15.000.-TL’nin ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmede yer alan imzaların davalıya ait olmadığını, sahte olarak davacı tarafından atıldığını, ayrıca satışlardaki düşüşün aynı bölge içinde yakında başka bir ipragaz bayisinin bulunmasından kaynaklandığını, davacının mehil vermeden sözleşmeyi feshettiğini, müspet zarar niteliğindeki kar mahrumiyetinin talep edilebilmesi için iki taraf arasındaki akdin ayakta kalması ve feshedilmemesi gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı işyerinde yapılan tespitler sonrası davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle feshedildiği, Sözleşmenin 3. maddesi gereğince bayinin fiilen işyerini kapatması, LPG almaması, adresini terk etmesi, tüketici tarafından bilinen telefonların devredilmesinin Sözleşmeye aykırı olduğu, teslim edilen ancak iade edilmeyen tüpler ve imalat bedelleri doğrultusunda istenebilecek cezai şartın 133.569,95.-TL olduğu, Sözleşmenin 23. maddesine istinaden davacının talep edilebileceği kar mahrumiyetinin aktin fesih tarihi ve olağan sona erme tarihi olan 16.04.2013 tarihi esas alınarak yapılan hesaplamaya göre 84.554,61.-TL olduğu, Sözleşmenin 24. maddesine göre bayinin akdin feshine sebebiyet vermesi halinde son bir yıl içinde aldığı LPG’nin en yüksek aya ait ton miktarı ve sözleşmenin fesih tarihinde 12 kg’lık tüplü LPG’nin perakende satış fiyatı baz alınarak yapılan hesaplamaya göre 51.078,75 TL cezai şart olmak üzere davacının haklı feshedilen Sözleşme gereği talep edebileceği tazmin isteminin toplam 258.685,51 TL olarak tespit edildiği, davaya konu sözleşmede yer alan imzanın davalı adına vekili … tarafından atıldığı, imzanın vekile ait olduğunun grafoloji raporu ile tespit edildiği, vergi dairesindeki tüm bildirimlerin de yine vekilin imzasını taşıdığı, tüp alış fişlerinde de vekilin imzasının ve isminin bulunduğu, işletme davalının adına olmasına rağmen yine işletmenin devamını ve Sözleşme sürecini vekilinin devam ettirdiği, davalının bu durumdan haberdar olduğunun sunulan kayıt ve belgelerden anlaşıldığı, telefon kayıtlarının da vekil adına olduğunun Bursa Telefon Müdürlüğü yazısı ile belirlendiği gerekçesiyle taleple bağlı olarak davanın kabulu ile 4.000.-TL tüp ve depozite alacağı ile 5.000.-TL kar mahrumiyetinin dava tarihinden itibaren, 6.000 TL cezai şartın ise temerrüt tarihi olan 06.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı bayilik sözleşmesinin haklı feshine dayanarak kar mahrumiyeti, cezai şart ve tüp depozito bedelinin tahsilini istemiştir. Alınan bilirkişi raporunda Sözleşmenin 23. maddesine göre kar mahrumiyeti hesaplanmış ise de Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre kar mahrumiyeti süresi feshedilen sözleşmenin, fesihten sözleşmenin sonuna kadar olan bölümü için değil davacının aynı bölgede benzer bir bayilik kurabilmesi için gerekli makul süre kadar olmalı ve brüt kar değil net kar olarak hesaplanmalıdır. Ayrıca Yiğit Ticaret – Osman Yiğit tarafından işletilen yerde davacının doğrudan satış noktası kurup kurmadığı araştırılıp, kurmuşsa kuruluş tarihine kadar davacının kar mahrumiyeti isteyebileceği gözetilmelidir.
Diğer taraftan iade edilmeyen tüp depozito bedelinin hesabında davacı tarafından sunulan tüp teslim belgeleri davalı tarafından kabul edilmediği halde bu belgelere değer verilmesi de doğru olmamıştır. Davacı tarafından ibraz edilen tüp teslim belgelerinin asılları istenmeli ve imza yönünden davalıya gösterilmeli gerektiğinde imza incelemesi yapılmalı ve buna göre davacının davalıya teslim ettiği toplam tüp miktarından davalının iade ettiğini ispatladığı tüp miktarı düşülerek, iade edilmemiş tüp kalırsa onların bedeline hükmedilmelidir. Bu bağlamda dosyadaki bilirkişi raporu yetersiz olup hükme esas alınacak nitelikte değildir. Mahkemece konusunda uzman bir bilirkişiden açıklanan hususları kapsar şekilde alınacak rapor sonucuna göre karar verilmelidir.
Tacirler arasındaki sözleşmelerde cezai şart kararlaştırılmış ise, cezai şarttan indirim yapılmayacağı yasa gereğidir. Ancak, hüküm altına alınacak cezai şart, cezai şartı ödeyecek tarafın ekonomik mahvına neden olacak nitelikte ise uygun bir indirim yapılması gerekir. O nedenle bu yönün gözetilmemiş olması da isabetsizdir. Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlarda konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla tarafların ticari defter ve belgeleri incelettirilerek alınacak rapor doğrultusunda oluşacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.